Bunları da Okuyun
Nazım Hikmet Ran şiirleri
Rüzgâr, yıldızlar ve su. Bir Afrika rüyasının uykusu düşmüş dalgalara. Işıltılı, kara bir yelken gibi ince direğinde geminin. Geçmekteyiz içinden…
Sabaha karşı mıydı bilmiyorum yoksa akşamüstü müydü belkide gece yarısı bilmiyorum girdi odama pencereler perdeli perdesiz ben basma perdeleri severim…
Bir gönülde iki sevda olamaz yalan olabilir. Şehrinde soğuk yağmurların gece otel odasında sırtüstü yatıyorum gözlerim tavana dikili bulutlar geçiyor…
Yayından fırladı ok! Menzil ırak, çok ırak, çok… Hedeften bir eser yok! ! ! Menzil ırak, çok ıraktı, ok uçuşta…
her yılbaşında sana söyleyecek bir tek sözüm var: “Seni ne kadar çok seversem <b………………..
Sıcaklar bildiğin gibi değil ve ben ki yalı uşağıyım, deniz ne kadar uzak…İkiyle beş arası cibinliğin altına uzanarak ter içinde…
Sensiz paris gülüm bir havai fişeği Bir ………………..
Gece yarısı.Son otobüs. Biletçi kesti bileti. beni ne bir kara haber bekliyor evde, ne rakı ziyafeti. Beni ayrılık bekliyor. Yürüyorum…
İlkönce yağmurla sonra birdenbire açan güneşle başlamıştı sabah. Henüz ıslaktı asfaltın solundaki tarla. Harp esirleri çoktan iş başındaydılar. Topraktan nefret…
Günler gitgide kısalıyor, yağmurlar başlamak üzre. Kapım ardına kadar açık bekledi seni. Niye böyle geç kaldın? </p………………..
İki serseri var: Birinci serseri köprü altında yatar, ` sularda yıldızları sayar geceleri.İki serseri var: İkinci serseri atlas yakalı sarhoş…
Ağlasada gizliyor gözlerinin yaşını; Bir kere eğemedim bu kadının başını. Kaç kere sürükledi gururumu ölüme Fırtınalar yaratan benim coşkun gönlüme.…
Geçip gitmiş günler gelin rakı için sarhoş olun ıslıkla bir şeyler çalın geberiyorum………………..
Silindi gönülden acı Kalbe mubabbette buldum ilacı Ben de müri………………..
İskemleler ayakta uyuyor masa da öyle serilmiş yatıyor sırtüstü kilim yummuş nakışlarını ayna uyuyor pencerelerin sımsıkı kapalı gözleri uyuyor sarkıtmış…
Afrika, Niyazalant sömürgesi. Saat sabahın dördü. Dipçikler kapıları dövdü ve işte fotoğraf: Zenci kardeşlerim bir don bi………………..
Bir kız vardı Japonyada ufacık, tefecik bir kız, Bir bulut vardı dünyada işi: öldürmekti yalnız. Bu bulut bu kızcağızın öl………………..
Kimseler yapamaz senin resmini Kıyıdan açılanın tanyerinden esenin Aramasınlar seni renklerin atlıkarıncasında Dayanmış tahta parmaklığa bir bağ taraçasında iklimler Bizden…
Gözlerimiz şeffaf temiz damlalardır. Her damlada demire can veren dehamızın Bir küçücük zerresi vardır.. Şeffaf temiz damlalarıyla gözlerimiz Bir umman…
iki arkadaş tuttuk dağlara giden yolu, Öyle yükselmişiz ki, sahilde İnebolu İnce sokaklarıyla ufaldıkça ufaldı. Minareler bir çizgi, camiler nokta…