Bunları da Okuyun
Necdet Evliyagil şiirleri
Işık dolu bir dünyada yaşıyoruz. Karanlığı aramayalım ne olur; Aydınlığı her gece yitiriyoruz, Mavisiz yaşantımda dünyam kahr’olur…Her uykudan uyanılır mı…
Sarp Evliyagil’e Maviyi Her yerde görürsün Yalnız ve yalnız Boğaziçi kıyılarında Ve bulutlarında İstanbul mavisi’yle öpülürsün.
Aşk Deli midir, Senin midir, Onu düşleyebildin mi? Rüzgâr Mavi midir, Gri midir, Onu görebildin mi? Bulut Gökte midir, Yerde…
Düşlerin derinliğinde geçmiş yılları hatırlarken, Çiçekleri dağılmış, eski ve yorgun bahçelerden, Güzel bir sarhoş rüzgâr eser gönlünce, eser, Sevinçli -…
Bir acı gülümseme gibidir anılar, En iyileri eskidikçe çocuklaşırlar, Üzünçlüleriyse gözyaşında damladırlar..Dönmemek usanmadan geriye en güzeli, Yeni anılarda tümden bütünleşmeli,…
Durdurabiliyor musun zamanı, En güzel anında o bitmeyen öpüşlerde; Yaşatabiliyor musun unutulmayanı, Yürekten bakan o tatlı gülüşlerde..Okşayabiliyor musun eski anıları,…
Işık takıldı Dala, Dal tomurcuklandı Baharla; Işık bırakdı Dalı, Dal sarardı Ve de ağladı Yaprakla..Çiçek sarıldı Goncaya, Gonca Açıldı -…
KARIMAFilizi bakışlı Bir çift yeşil göze Vuruldum da duruldum; Tükenmez bir aşkla yoğuruldum, Yaşantının her anında Ve O’nun yanında, Gerçek…
Yolun Yarılandığı iklimde, Gök boşaldı avuçlarıma..Çocuğun Gülücükler dağıttığı evde, Mutluluk yayıldı ruhuma..Istanbul’un Bittiği yerde, Dünya yıkıldı başıma.
Bir sevgiliye Kavuşur gibi koşmak, O’nu, sindire – sindire Okşamak için koşmak Ve de İstanbul’da olmak..Sihirli güzellikleriyle Dolup – taşmak,…
Bu şehrin akşamını seyrettik, Ufukta erirken güneş. Sahillerinde gezindik, Hayal ve baharla eş.“Moda Koyu” yanmada, Renklerin grubuyla, Karşıyakanın minareleri aksetmede…
Işıksın, Yoktur senden gizlimiz, Karanlıkları Aydınlığında boğarsın, Cam dersin girersin, Ten dersin iliklerimize kadar işlersin. Yolumuzda, arkamızdasın, Ve bizdan kaçtığın…
-I-Var olmuşuz, Bir def’a İnsan olarak doğmuşuz; Yaşadığımız müddetçe de Türlü düşünceler, Türlü şekiller, Bir yığın güzellikler Ve çirkinlikler arasında,…
Ilık rüzgârlar Saçlarını okşadı, Nemli bulutlar Yağmurunu bıraktı; Filizi anılar Bu ışıklı mevsimde, Boğaziçi’ne ulaşamadı..Yeşili özleyen dallar Çıtır – çıtır…
Bir başka yolun yolcusu Olmak üzereyken; Bir başka yoldan gelen Hafif rüzgârlar ürpertti tenimizi..Şimdi o da başka yollarda Ve sevdiklerinden…
Yaprak dökümü, İçerenköy’de Seninle güzel, Eylül’lerde – Ekim’lerde Yaprağın ölümü, Ve yaşantımızdaki düğümü, Gezinir tüm anılarımda El – el..Yaprak Dalında…
Yağmurun Bereketinde huzur, Bulutunda hüzün..Yaprağın Dalında huzur, Dökülüşünde hüzün..Günlerin Sabahında huzur, Gecesinde hüzün..Mevsimlerin Baharında huzur, Kışında hüzün..Sevgilinin Gelişinde huzur, Gidişinde…
Bir kayaya Kanadı kırılmış gibi konmak; Dalgaların Sahile vuruşuyla avunmak; Hülyaların derinliğinde Kendimi unutmak istiyorum..Yalnızım, Bir deniz kenarında; Gözlerim dalgalarda..…
Hafif karanlık, loşluk; Yağmur kokan rüzgâr.. Sisli sonbahar, yâr Ve sonrasızlık..Aydınlığında yitirdiğimiz Yollarında, Rengârenk çiçeklerine terk ettiğimiz Bahçelerinde, bağlarında, Yapraklar…
Ömrüm, bir güldür solan. Gamdır içime dolan, Hûlyamın elleridir Her an ruhumu yolan..Yakût gölgeli hüzün, Damlarken ömre her gün, Kızım,…