Bunları da Okuyun
Nurullah Genç şiirleri
Hani paylaşacaktın benimle Hani deniz en derin yurdumuz olacaktı Hani konsun diyordun kalbimize martılar Hani avuçlarımız yağmurla dolacaktı Hani kartallar…
Görmeden bakıp da bir yabancıya Hani hiç duymadan dinlemişizdir Mutluluk katarak bin bir acıya Tebessüm ederken inlemişizdirHani aldatmıştır bizi bir…
bu gelen kainatın en nadide çiçeği saplanır delikanlı yüreğine absızın diken yüzlü atlılar takılar da peşine mor gülüşlü harami çıkar…
Uzak dur, uzak duran çiçeğin kokusundan Uzak dur başka yöne süzülüp giden sudan Uzak dur; karanlığın başını bekleyen kuş Uzak…
Yüzüme bir an için sevda ile baksaydın, Bahçende bir çırada benim için yaksaydın! Kırılırdı acılar heykelinin kafesi, Küflenirdi günahkar terazinin…
siyah benim, beyaz O, bu sevda gökmavisi ama bir tutsaklığın kitabıdır açtığım önümde umutların ışıldayan kavisi ardımda uğursuzluk zindanıdır kaçtığımsiyah,…
Uzak mı durmak ister bir vadiden bir nehir Bir kalbin yatağında birikse de kan ve kum Unutulmuş bir ândır kitabında…
Hayat dağ gibi, inan ki Doğar doğmaz bunalırsın Yaşamak kolay mı sanki Kuruda, yaşta kalırsınYanlızlık var, üzülmek var Çaresizlik, ezilmek…
Bulutları versem, yağmurlar kadar İçten ve dokunaklı yağarak yollarıma Uyandırır mısın çığlıklarımıUfukları versem, gecenin surlarından Süzer misin saçlarıma güneşi Bir…
şehzade nûn aşkıyla ağlıyormuş intizâr rebâbın renklerinde uşşâkın isyanı var vuslat inkılabıyla uyandırdı ruhu râst ismin âhımla açar, nigâhımla şarkılarsabâda…
Korkunun parmakları uzandı boğazıma Parçalandı bir anda ruhumun yelkenleri Son mutluluk sesleri inince kulağıma Kapladı her tarafı sessizlik dikenleriDört mevsimi…
Ey hüznün ötesinden içime bakan melal Ahuların seni kıskandığını Kalbime fısıldarken rüzgarın dudakları Yüreğine tutunmak istiyorum sessizce Esrik bakışlarını ayırma…
Yanılgıya çeker dağları bile bu yol acıları, kul acıları mehtabın kahrıyla çürür bedenim damıtır içimi çöl acılarıkeskin bir muamma şarabıdır…
Yıllardır yütürdüğüm güneşi arıyorum Hüznümü kolarımla sımsıkı sarıyorum Sanki dev bir kasırga emiyor yüreğimi Yoksa bu derin acı ruhumun gömleğimi…
Yoksa dönmeyecek mi yüzünü bana güneş O eflâtun şarkılar çalacak mı yeniden Meğer dil en belalı gecesiymiş ömrümün Ne kadar…
yanıma alarak incinen tabutları duyguların mıknatıslı şehrini cam renkli cenazeleri paslanan çekiçleri gitmeliyim buralardan seninlegiderken buralardan seninle yanımda hüzün olmalı…
KendisineSen ey şehrin yerlisi, cesur, kararlı mühür Sen ey inatçi kıskanç, alçak gönüllü ve hür Karanlık geceleri korkutsa da günahım…
gözlerinin renginden almılşsa ahengini ruhum nasıl unutur gözlerinin rengini uzaktan bakıyorun O’na hep yeşil yeşil bu vehimli muamma parlıyor ışıl…
ağlamak, uyanmaktır ateşe baş koyarak ağlamak, çeşmeleri yaşamaktır yeniden hayalin toprağında ölümü koklayarak ağlamak, bir umuda başlamaktır yenideniçimde mutluluğun kökleri…
Sen ki, gül bahçesinde kalbimin mâhurusun Bir de hüzzâm yerine bana nihâvendi sun O kâbus günlerin matemi unutulsun Gülümse de…