Bunları da Okuyun
Sunay Akın şiirleri
Denize düşen Bir oyuncaktır Kız Kulesi. Soruyorum berber koltuğundan İki ayna arasında Akıp giden görüntüme, Şair olanımız hangisi? Pencere tüllerine…
Ezilmiş bir çocukluk benimkisi bir iskelenin vapurların yanaştığı yüzüne asılıdır üç tekerlekli bisikletimin lastikleriAnnesiz büyüdüm çünkü yani serçeydim kar üstündeki…
Kabuğunu koparmadan ne bir elmayı soyabildim ne de iyileştirebildim bir yaramı ama karşıma çıkınca kızmadım hiç elma kurduna bendim çünkü…
I Ne zaman bir çocuk ölse gözü evlerinde annesinin kavurduğu helvada kalır II Yoksul bir çocuk görsem yağmur altında üşüyen…
Yüreğim ıslaktır benim Kuytularda ağlamaktan Ve hafif uçuktur rengi Kurusun diye kaç kez Güneşe asılmaktan
Her satırı mendireğe dizili karabatağa benzeyen bir mektup bırakarak balıkçı koyundan sisler içinde uzaklaşan kayık gibi bir sabah usulca ayrıldın…
İki rayı gibiyiz bir tren yolunun yakın olması neyi değiştirir son istasyonun
yol kenarındaki yağmur mazgallarını kumbara sanıp harçlığımı atardım bu yüzden en çok denizden alacaklıyım.
Çay bardağında Bırakılan dudak payı Kadar bile Uzak kalamam GözlerineYakın olsun isterim Ellerime ellerin Yanındaki beton binaya Yaslanması gibi Köhne…