I
Gelirken, içindeki rüzgâr seni getirdiği için gel,
sevişmek için gel, gelirken
Vaktinde gel. Sonra değil, şimdi
Birbirimize sunacak bir şeylerimiz
olduğu zamanda
Birbirimize birer asalak gibi
sarılacağımız zamana kalma
Bilirsin, Şiir’in ve Aşk’ın bakır çağıdır daha;
yalanlar içimizde, iç sesimiz bizden uzakta
Yalnız bunun için bile gelmeye değer
Vaktinde söylenmiş bir şarkıdır bu.
Yaz geçer hüzün kalır, yüzün geçer güz zeytinlerinden,
yüreğin akar bir gün senetlere sepetlere karışır
Önümüzde arkamızda homurdanan bir hayat!
Güzelim, daha ne kadar taşıyabilirim bilmem
bu acılı, yürek yoran şiir yükünü
İçimiz su şırıltıları, dışımız uğultularla dolu,
sen dantel inceliklerin kızı, ben barışsız gençliklerin oğlu!
Dünya’nın çuvalı yalanla dolu,
koynunda tokuşan memelerin bir gün buruşur
Hayat, kural tanımaz bir engelli koşudur,
dev gölgeleriyle boğuşan yürek yorulur bir gün
koynun aşk kokarken, Dünya kokuşur.
Ölüm ki hiçbir şeyi bağışlamaz, aşkımızı hiç bağışlamaz,
çarpar bir gün kayığımız kayalara
Bir şey göster bana hayatımızda
sesi Ölüm’den güçlü bir şey
Demek ne kadar çok sevişirsek yanımıza o kalır.