K’ey tâife-i bülend-pâye
Bî-gâneliğ etmen âşinâya
Edüp meni iltifâta memnûn
Leylîni edün refîk-i Mecnûn
Ol lâle ise bu nesterendür
Şimşâd ise ol bu nârvendür
Ol muna bu anadur sezâ-vâr
Ey ehl-i garaz nedür bu âzâr
Kâm olsa nizâsuz müyesser
Ha genc-i dür ü hizâne-i zer
V’er olsa bu hayr işde te’hîr
Ha ta‘n-ı sinân ü darb-ı şemşîr
Ol kavme çü rûşen oldı ahvâl
Oldı bu cevâb olardan irsâl
Kim bizde cünûn ilâcı yohdur
Divâneler ihtiyâcı yohdur
Genc ü zere eyleme tefâhur
Besdür bize gencümüzdeki dür
Lâf ile kılıçdan urmagıl dem
Kim var kılıcumuz bizüm hem
Bu Nevfel’ün Leylî haşemiyle rezm etdüğidür ve Rezmde mağlûb olup sulha azm etdüğidür
Nevfel ki eşitdi ol cevâbı
Terk eyledi şâhed ü şarâbı
Cem‘ etdi sipâh-ı bî-nihâyet
Çaldurdı nefîr ü çekdi râyet
Ol kavm hem oldılar haberdâr
Cem‘ eylediler sipâh-ı hûn-hâr
Ref‘ oldı iki tarafdan âzerm
Hengâme-i rezmi etdiler germ
Bir subh ki kıldı husrev-i Rûm
Şâm ehline Hind fethini şûm
Seyyâreden aldı mihr meydân
Saldı kılıç u getürdi kalhan
Gün hançeri oldı âşikâre
Gerdûn zırıhını etdi pâre
Satranc-sıfat ol iki leşker
Birbirine durdılar berâber
Geh nîze kılurdı cân-sitânlığ
Geh nâvek ederdi hûn-feşânlığ
Ol benzer idi kad-i nigâra
Bu gamze-i dil-firîb-i yâra
Eylerdi zebân-ı ta‘n-ı şemşîr
Ahvâl-i adem vücûda takrîr
Ahvâline halkun ağlayup zâr
Çeşm-i zırıh olmış idi hûn-bâr
Gürz ile olurdı hurd her sû
Cevşenlere üstühân-ı pehlû
Rezm oldı belâ yağışlu bir mîğ
Ra‘d ü berki tüfeng ile tîğ
Gösterdi güzâr-ı gürz ü peykân
Kalhanda zırıh zırıhda kalhan
Mecnûn olara kılup nezâre
Çekmişdi özini bir kenâra
Durmışdı alem-misâl bî-bâk
Bir arsada şerm-sâr ü gam-nâk
Çekmişdi bu leşker içre râyet
Ol leşker içün dilerdi nusret
Munlar ile hây ü hûy ederdi
Feth anlara cüst ü cûy ederdi
Bu leşker ana muîn ü gam-hâr
Ol tâlib-i feth-i leşker-i yâr
Ger öz sipehinde görse maktûl
Şükr eylemeğe olurdı meşgûl
V’er görse katîl-i kavm-î dildâr
Derd ile kılurdı nâle vü zâr
Sebze kimi olsa ger müyesser
Öz leşkerine ururdı hançer
Bir kimse dedi ki ey siyeh-rûz
Hasmını diler mi kimse fîrûz
Biz cân kıluruz yolunda pâ-mâl
Sen düşmen içün dilersen ikbâl
Akla bu iş eylemez delâlet
Ger âkil isen nedür bu hâlet
Mecnûn dedi men fedâ-yı yârem
Vaslına anun ümîd-vârem
Çün leşker-i yârdur kılan rezm
Ol rezme ne lâyık eylemek azm
Çün dûst sipâhıdur eden ceng
Düşmenliğe hem-râz değüldür âheng
Hem-râzdur ki bulam visâle fursat
Yârum tarafından ola nusret
Cânum ola dûst dil-pezîri
Yâ küştesi ola yâ esîri
Bu ma‘rekede neşât-mendem
Ol silsilede esîr-i bendem
Müşkil işe olmışem giriftâr
Ağyârum yâr u yârum ağyâr
Ger katlüme dûst çekse şemşîr
Yoh mende rızâdan özge tedbîr
Hoşnûd değül miyem bu hâle
Kim cân verem ü yetem visâle
Çün beyle cevâb eşitdi sâil
Ol fazl ü kemâle oldı kâil
Geldükçe olup ziyâde âşûb
Az kaldı ki Nevfel ola mağlûb
El-kıssa müyesser olmayup kâm
Ol gün cedel oldı subh-tâ-şâm
Çün oldı ıyân talîa-i şeb
Meydân-ı sipihri dutdı kevkeb
Âsâyişe hâsıl oldu fursat
Cân almağa merg verdi mühlet
Her saf bir arada dutdı menzil
Birbirine kondılar mukâbil
Hem-demlere râzın açdı Nevfel
Kim müşkil-i hâlümi kılun hall
Men eşca‘-ı ehl-i rûzgârem
Hurşîd-i sipihr-i kâr-zârem
Yoh kimsede tâb-ı tîğ-i tîzüm
Endîşe-i tâkat-ı sitîzüm
Bu rezmde bilmezem nedür hâl
Kim fethüme nusret eyler ihmâl
Elbette ki Hak rızâsıdur bu
Bir ehl-i Hakun duâsıdur bu
Arz eylediler ki ey cihân-dâr
Mecnûndan olup mısen haberdâr
Biz cân kıluruz anun fedâsı
A‘dâmuzadur anun duâsı
Biz kasd ederüz anun murâdın
Ol düşmene bağlar i‘tikâdın
Nevfel ki eşitdi ol kelâmı
Kalmadı ol emre ihtimâmı
Bilmişdi ki sâhib-i nazardur
Elbette dûası mu‘teberdür
Bildi ki müyesser olmaz ol kâm
Te’sîr kılur duâ ser-encâm
Çün vasl değüldi hükm-i takdîr
Müşkil ki eser vereydi tedbîr
Vehm etdi ki mün‘akis ola hâl
Rezminde mubârek olmaya fâl
Kirdârını görmedi münâsib
Nezr etdi ki ger olursa gâlib
Zikr etmeye dahi Leylî adın
Terk ede bu emr içün inâdın
Bu Nevfelün ikinci nevbet rezm edüp gâlip olduğıdur ve Vefâ-yı ahdde kâzib olduğıdur
Çün tîğ çeküp mübâriz-i Rûm
Şâm ehlini etdi emre mahkûm
Feth oldı sipâh-ı Türke mensûb
Oldı Arabın sipâhı mağlûb
Âdetçe yine ol iki leşker
Rezm etmeği etdiler mukarrer
Tığ aldı eline pehlevânlar
Başlar kesilüp tökildi kanlar
Cân eyledi terk-i hâne-i ten
Ol çıhmağa açdı tîr revzen
Başlarda belânı çoh görüp akl
Bir özge makâma eyledi nakl
Peykân sünük içre oldı peyvend
Gül şâhlarında gonca mânend
El-kıssa hilâf-ı resm-i evvel
A‘daya muzaffer oldı Nevfel
Hasm etdi kabül-i hükm-i tâat
Başlandı tazarru‘-ı şefâat
Leylînün atası açdı başın
Doldurdu gözine kanlu yaşın
Acz ile dedi ki ey hudâvend
Şâhenşeh-i âdil ü hıred-mend
Ger Leylî içündür ıztırâbun
İkrâh ile vermezem cevâbun
Ammâ reh ü resmdür mukarrer
Bir avrete aybdür iki er
Leylî bu haşemde nâm-zeddür
Akd ile mukayyed-i ebeddür
Çün hükmün eder bu resmi pâ-mâl
Bârî anı gayre verme sen al
Gül bergümüzi hevâya verme
Nâmûsumuzı fenâya verme
Nevfel dedi ey güzîn-i eşrâf
Yoh mende hilâf-ı adl ü insâf
Men mahz-ı mürüvvet ü vefâyem
Gencîne-i gevher-i atâyem
Bî-dâd ü sitem değül şiârum
Adl içre tamâmdur ıyârum
Men hem hacîlem bu mâcerâdan
Âcizlere kılduğum cefâdan
Hakkâ bu değüldi i‘tikâdum
Kim hâsıl edem men öz murâdum
Bir sınmışa mûmyâ dilerdüm
Bir haste içün şifâ dilerdüm
Gördüm görinür bu emr müşkil
Bîmâr değül ilâca kâbil
Bî-dâddan olmışem peşîmân
Afv ede meğer bu sehvi Sübhân
Gelmez gözüme iyâl ü mâlün
Mâlün senün olsun ü iyâlün
Var imdi sen eymen ol hatardan
Min-ba‘d tevehhüm etme şerden
Munı dedi açdı âlet-i rezm
Öz memleketine eyledi azm
Mecnûn der-i i‘tirâz edüp bâz
Ol servere ta‘ne etdi âğâz
K’ey bîhûde kavlün ü karârun
Ahdünde bu mıdur i‘tibârun
Ne fâide sikkesüz diremden
Ne sûd netîcesüz keremden
Sâyen uludur velî ne hâsıl
Kim feyz değende oldı zâil
Her niçe ki etdiler mürâât
Kim eyleyelüm muna mükâfât
Andan yeğin edelüm sana yâr
Âsân işüni gel etme düşvâr
Mutlak eser etmedi ana pend
Zencir-i hevâ kaçan dutar bend