Solmamıştık daha çağla zamanlardı
siz ikiniz getirdiniz kücük kızlar
birinizin iri mavi komik bakışları
öteki sessiz edilgen
mavi, taklidini yapardı dünyanın
dönülmez yerlerden Ulvi Uraz esintisi
abla kabuğum içine
sığdıramadığım neşe
müzik odasında kaçak dakikalar
pencerede diz boyu çayırla
arka bahçe
o günlerden bu günlere
siz neyi taşıdınız
ben neyi taşıdım?
vardı bir şeyler elbette
o zaman da vardı
ama Afgan şehirleri
masal olmamıştı
……….
……….