Ayın çevresinde bir ışık halkası
Denizden dumanlar tütmeye başladı
Islak ince bir ayaz
Ağacına kadar işledi sandalın
Sis ağır ağır kesti yolunu
Nerde el ele vermiş o eski manzaralar
İstanbul limanı bu günlerde tenha
Dövizimiz az da
Yalnız bir şilep o da bizim
İki sayılı şamandırada
Ambar kapakları örtülü yüklü
Yüklü sigortada
Vardiyada Rizeli Ahmet
Görünce sis atladı baş tarafa
Haydi kampana
Feyhaman Beyin bizzat sürdüğü kadillak
Atatürk Köprüsü’nden geçerken
Bindirdi kaldırıma
Hali tasvire ne hacet
Vah yavrum vah
Fazla azgınlık daime felaket
Derken efendim
Şehirde limanda trafik mayna
Sis bu sığar mı ele avuca
Yayıldıkça yayıldı
Yerleştikçe yerleşti
Çıktı dağların sağrısına yokladı dorukları
İndi baştan başa doldurdu dereleri
Durdu terazilendi
Dahası var mı arkadaş dahası
Ta Fatih’te Eskiali’de
Şeyh Bedrettin Sokağı’na kadar girdi
Ne sisti