Bunları da Okuyun
Browsing: Cenap Şahabettin
Okuyup tabsıra-i ömrü esefsiz kapadım, Ebediyyen uyusun toprağın altında adım. Yatağım gerçi yosun örtülü bir taşlıktır Yorulan cephem için taşlar…
Ey gizli kebuterlerin âheste sürûdu Ey mirvaha-i lâne-i mürgân Ey bâd-ı hırâmân Âfâka inince gecenin sütre-i dûdu Başlarsın ufuktan seyelâna…
Elem-i mâteminden ayrılamam Mâtemin en azîz hissimdir! Seni yok unutmam artık ben Sevdiğim şimdi hicr ü ye’simdir.
Bir civan bir siyâh meşcerenin En karanlık yerinde yatmıştı; Başını bir garîb şeb-perenin Zıll-ı şeb-rengine uzatmıştı.Nevhalar, giryeler, şikâyetler Ana olmuştu…
Rüzgar değmez oldu artık yüzüme Gün ışığı kapıma boş yere gelir; Kötü bir düş gibi dolar gözüme Bu toprak bana…
Bir şüphe-i hissiyye ile dalgalanır dil; Bir heykel-i gül-rû dikilir kalb üzerinde; İnsan bütün ahzân ü meserrâta muâdil Bir tatlı…
Bir gonce râz-ı aşkı sarar penbe bir güle Bir gül bugün nişanlanacak andelîb ile Güller açınca kendini her kalb-i derbeder…
Hakiki büyük adamlar Güzel ağaçlara benzer Dallarında yuvalar kurulur Gölgesinde yorgunlar dinlenir Çiçeklerine sürünenler Güzel koku alırlar Meyvesiyle açlar doyar…
Sesin işler gibi bir şûh kanat gamlarıma Seni dinlerken olur kalbim uçan kuşlara eş Gün batarken sanırım gölgeni bir başka…
Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş; Eşini gaib eyleyen bir kuş gibi kar Geçen eyyâm-ı nevbahârı arar… Ey kulûbün sürûd-i…