Bunları da Okuyun
Browsing: Arkadaş Zekai Özger
kadercinin / kendine tapmadan önceki son -ya da sona yakın- öfkesinin bir dünya görüşünün yorumuna başlangıç olan/ çelişkili kötü şiiridir…
kış geliyor elim yaprak altında es ey bad-ı semen çatlak bedenime çarp kalbimi harmanla gencelmiş tarih kabartmalarının haklılığı aşkına beni…
Ve sevinç güzel bir denizle başladı ve güneş ipi kalınlaştırıyordu sonra ansızın uzayıverdi ip bir ucu orda kaldı bir ucu…
pencereyi kapama gök dolabilir içeri sen neyi görebilirsin ıslak bir bulutun ağışını mıpencereyi kapama kuş dolabilir içeri sen neyi taşıyabilirsin…
akşam hüznümün soluk aynası vurdukça yüreğime kanım oynaşır derinleşir acısı parmakuçlarımın kırmızı bir ölümü görmüş gibi kanarım.yoruldum değiştirmekten kanını yüreğimin…
Öperse sakalımı biralanmış bir berber Aşkımın civcivleri kanatlanmış merhaba şiirlere kılıç çeken gökyüzü yerin bu şiirde de bir çocuk ağlamasıdır…
Kara bir gök için çok şey söylenebilir elbet İşte benim bulutum pas tutmamış sözcüklerden örgülü bir ağıt alnına halk sıçramış…
Sonra bir gün anneler de ölür Böcekler ve kertenkeleler ölür Boşalır suyu havuzun kum seddi yıkılınca Sivrisinekler ve kağıttan kayıklar…
Gece bir tabut gibi çöker omuzlarıma bir ölünün iç çekmesi olur rüzgar hüzünle düşünürüm uzaktaki bir evi yıldızlar sayılmaz: hasret…
charles chaplin bir savaşta yitirdim sakalımı çıkmazlığın grev sesi umutlarımı vururken yendirdim bıyıklarımı papağan kuşkulara biraz elma şekeriyle kazıdım sakalımı…
kara yeller ak yerleri dövende sevdanı yüreğine kuşat al sesimi vur kanının gümbürtüsüne zamanıdır dağları delmenin, Ferhat dağların başı yaslı…
kandan ve ceninden bir gün daha başlarken bir dalı kanatıyorum tırnaklarımla ağzı açılmamış bir güle dokunuyorumgeceden kalma bir şeyle oynuyor…
yusufçuğum kanadından mı vuruldun ben vuruldum av erken başlamadı hanidir yaslı dağlar bu tüy kimden düştü hangi avcı, hayın avcı…
yırtarak geçiyor kalbimizden hayatı da törpüleyen zamanşuramızda bir şey var acıya benzer umuda benzer böyle günlerde hayat hem acıya, hem…
Ankara vurulmuş bileklerime dumanlı hava, kurt kapanı, ciğerparem yaşayanlar unutmadı geçen kışı dumanlı hava, kurt kapanı, ciğerparem ilkyaz mı bu…
dün geldim geç kalsam da bağışlanırbir bahar bozumuydu yola çıktığımda yüzümde suçlu bir merak kalbim heyecandan telaşlı gözlerimde ısırgan bir…
ben az konuşan çok yorulan biriyim şarabı helvayla içmeyi severim hiç namaz kılmadım şimdiye kadar annemi ve allahı da çok…
Göğü kucaklayıp getirdim sana kokla açılırsınsolmuşsun benzin sararmış yorgun bir işçinin yüzüne benziyor yüzün öyle bükük bakma banaçam kolonyası getirdim…
alnını dağ ateşiyle ısıtan yüzünü kanla yıkayan dostum senin uyurken dudağinda gülümseyen bordo gül benim kalbimi harmanlayan isyan olsun şimdi…