Bunları da Okuyun
Cumhuriyet Dönemi
Ezra Pound Eliot Paz Rene Char Hâlâ başucumdasınız, oturmuşuz Yirminci yüzyılın eşiğine Ay gümüşten ışığını yakıyor hâlâ Geniş kalçasıyla güneş…
(Doğum Günü Kutlaması) Bana sormayın bilmem ki Bir çiçeğin gümüş rengi vaktinden doğduğumu Güneş karanfillerin içindeyken Ve babam güvercinlere yem…
(Yol ile Ölüm) Yola dönüşen sen misin, güneşli Sözcükler mi zeytin ağacından Düşen yol kenarınaAma dur akşamı dinle, küçük Bir…
(Su Kantosu) Bir çiçeği önüne katıp götüren su Bulvarları caddeleri sokakları ıslatan Nisan yağmurunu giyinmiş yumuşak başlı su. Işıkları yaktım,…
Ne kadar yaşarsak acıları günlere Aylara bölelim bölelim Kaçamayız kendimizden Ağacın yapraklanmasından Kuşların tarlalar üstünde uçmasındanNe kadar yaşarsak hüzünleri günlere…
mevsimler uzar saatler kısalır hayat gülde gülün tekrarı güz vakti miydi belki öyleydi gülde gülün sesi suda testilerin sesi eylül…
anladım aramalıyım gökyüzünün fıskiyesini gülleri ve gökkuşağını bulmak için unutulmuş viranelerinde göğün yakılıp yıkılmış köyler bulmalıyım ağlamaya hazır yeni doğmuş…
benim işte evimizin önündeki salkımsöğüt benim işte mahalledeki kör çeşme şakayık benim gül ben yakamı bırakmıyor gideyim göğün ilkyazı, bir…
çatal kaşık sesi sonra çığlığı bir umutsuzluğa girerken dünyanın dışarda kar saati kırılgan ipek gibi keder var odalarda keder var…
olanca sesindeki gürlük yankılanır kara dağlarda eskiten ne var orada gökyüzünü gövdemden gövdene dağılırken kimya senin melez düşlerine karışır ben…
baktım ki uyuyorsun akşam vakti ne sevdalar unutulmuş ne anılar seçiliyor yağmurlu bir gün buğulu bir pencere camı göğe açılan…
bitmiş bir sevdanın neresindeyim aşk nerede bitiyor nerede başlıyor ayrılık bakıyorum göremiyorum gözlerinin yitirdiğim anısındayım ferah bir günün içinden geçiyorum…
bir ağaç çürüyor ayakta denize karşı yapayalnız dökülmüş yaprakları yaz ortasında derine düşen darmadağın anıların son türküsünü söylüyor dalın uzantısı…
Yeni şeylere döneceğiz Kevser Estetiğe, ekonomi politiğe, dilin ve paranın Kullanılış biçimine. Oradan okuyacağız Sağlıksız giden şeyleri KevserBana temiz bir…
Gecenin küçük kırıntıları vurmuş yüzüne Bir su berraklığı, yalınlık belki Kevser Kavakları geçince bekle beni Şöyle bir durup bakayım yüzündeki…
Gönlümün alıp götürdüğü rüzgârın tefi Bir vakit beden bulur aramızda Kevser Ay saat kulesinin üstündedir Bir kuş böler ışıklarını, aramızdan…
Denize uğramış bir yüz tanyerini gösterir Gürültücü mayıs böceklerini, kaçkar çiçeğini Bütün geceyi elifi elifine örtünürsün Orman yalımı tanyeri denizin…
Deniz çağırıyor çize çize içimdeki kederi İçimdeki tünele ıssızlığın burgacı düşerken Bir ayraç açıyorum kum saatine Bekle göreceksin zamanın durduğunu…
Elmaya dokunuyorum elmanın sesi havada Yukarı çıkıyorum dumanlı orman Aşağı iniyorum deniz kara delik Bir boşluk bulsam oradan çıkacağım Taşlar…
IPars kılıçtan bir şimşek Alıp gidiyor kuytulara Cam buğusu bahçenin köşesine Gizliyor sessizce ayak izleriniII“Susalım, burası ölü evi Bir hiç…