Bunları da Okuyun
Cumhuriyet Dönemi
her şey bu kadar bu kadar bütün anılar yollar gibi uzun yolcu gibi gece gündüz yalnızlık bu kadar bu kadar…
“…ve her şey bir kader iledir.” ey atını uçurumlara süren çocuk terkisinde taşıdığın rüzgarla acının ağacından “toy bir yaprak” düşürdünölüm…
sen geçerken gülün serinliği düştü her yere su kuş olup kanat çırptı saçlarına takıp geceyi gece kırgındır her zaman dokudukça…
sana anlatacaklarım var otur bir bardak su biraz zeytin gözlerin/tüm sevincin önce sofrayı kurbak/gördün ………………..
toprak değişti şimdi devindi toprak kandan ve gelinlik yeşiliyle ellerim toprakta dururateşe………………..
denize bir şeyler diyor adam çiviler çakarak denize gözlerinden denize bir şeyler diyor adam………………..
mahcup bir cellat gizli bende her gün yağlar durur ipini vakti yok infazların kendi infazda vakitlerin hızarlara gelemem gayrı hızarlara…
IDal kırık bahçe talan sularda yüzün hangi âh, hangi melâl yok şimdi hayal sabahları boyayan kuşlar mıydı sonsuz suskunluktan gayrı…
Akşam kişneyen bir at istanbulda Baktıkça sarayburnundan Okşar yelesini tunusun yeli Açılır marmara bir mavi zambak Bir dağ yansıması cezayirden…
Yollara düşen kar erir Saçlara düşen kalır Aşk yakar yakar küllenir de Yıllar yılı rüzgâra savrulmak kalırÂh’lar berhava vâh’a döndü………………..
yağmur bir göçtür kollara kelepçe vuruluncakapıda beklenmedik zil sesi başlarında zulmün simgesisüzülürler başlar talan
III bakışından yakaladım seni duruşundan su gibi akışından sesinin ağaçlar kuşlar cümle bulutlar geçti hüznünden yakaladım senisaçlarımda eski zaman karıncaları…
Ölümsüz gülüşünle başlıyorum Her güzelliğe her sevince Bir yağmur ince ince Sürerken beni başka zamanlaraZamanla yorgun hanlara Dönüyor işte gördün…
Kır saçlı görgülü adamlar Akşam peynirle rakı içer Dünyayı yorumlardı Bazıları şiir bile yazardı Bazen de denk düşerdi takılınca Kitaplara…
Karşımızda bir deniz yağmuru birden Mavinin donduğu yeşilin kaçıştığı Koca bir tutkuya karşı neyi anlatıyorum Doğrulara alışkın bir bilge gibi…
Kendimi hiç akşam olmayacak Bir gün doğumu için saklıyorum Kendime kendim olmamayı yasaklıyorum Yasak artık bana çaresiz kalmak Yasak bana…
İlkyaz kendiliğinden Sana hiç sormadan gelir Dokunsan uçar giderAz önce buradaydı Bir kelebeğin kanadında Bir demet çiçek gibi Dalın üstündeydi…
Otur da konuşalım Gelmeyen bahardan Sıcak uzun yazlardan Yeşil rüzgârlardan İki çift söz edelim Otur da konuşalımOlmadık mutluluklar biçip Olmadık…
Nicedir elimde gül dalıydı Değişti, değişti hançer oldu Baba bunu kendime mi saplasam Ya da bir gündoğumuna saklasam Daha gün…
Günün akşama çalan mavisinde Uzun yağmurların ardından Bekleyişlerin buruk sessizliği Neydi o okyanuslardan saraylar kuran Şimdi hiç tanımadığımız özlem Durmadan…