Ümit Yaşar Oğuzcan

Yıl bin dokuz yüz kırk altı Ankara’da Şükran lokantası, Köşede bir masa Masanın üstünde bir tabak Tabakta marul salatası. Bir…

Alacakaranlıkda olsun ölümüm Kısın lambaları kısın Alın götürün u………………..

Toprak olmaz bende tenden başkası Seni b………………..

sen unutulmuş bir adamsın şu yarım milyonluk şehirde gençligini bir deli rüzgar götürmüş umutların kim bilir nerede hangi sevgilinin kollarında…

Yaklaşan ayak sesleridir aksamın Seraktan çıkmış bu uzun yolculuğa Bir gelen var uzaktan soluk soluğa Kapkara gözleri hüzünlü ve dalgın…

Başladı bir amansız çöküntüdür içimde Bilmem, gün gün yer eden ölüm müdür içimdeGündüz gece dinlemez durmadan zonklar başım

Günahım, vebalimdin Kızımdın kimi zaman Kız kardeşim Yada sevgilimdin Hiç bir şeyim değildin Belki de her şeyimdin Çirkinimdin, Güzelimd………………..

Ne zaman elime bir kalem alsam Sana seslenmek geliyor içimden Güzelliğini hatırlıyorum bir yaz günü Yine gemiler geçiyor uzaklardan Biz…

-1-Biz şimdi seninle bitişiğiz sözüm ona Bir vahşi hayvan sesleniyor içimizden Gözlerini avucumda buluyorum aradığımda Sonra dudakların, küçük, öptükçe güzelleşenBir…

Sonbahar geldi yağmurla beraber Boynu bükük duruyor kasımpatı Ölümü düşündürür oldu geceler Yaz güneşinde bıraktık hayatı İnsan böylede mahzun olurmuş…

Böyle mi karşılayacaktın beni Bakışların böyle mi olacktı Ne ummuş ne düşünmüştüm? Hani O şaheser gözlerin dolacaktı Neler vadet………………..

Çıbanlar açtı gül bahçelerinde kan rengi Bir mayın tarlasında büyüdü serseriliğimiz Hani o şeyler vardı unuttuğumuz, gecelerdeki Hani o şeyler…

Tutup saçlarımdan sürükleyen kim? Çeken ne denizlere doğru beni? Varlığını yaşamak bildiğim Alevden eller mi, o kor gözler mi? Bi………………..

Eylüldü… Bembeyaz gemi dönüyordu Gitgide büyüyordu gövdesi, direkleri Üşümüş, özlemli yolcular vardı güvertede Birer deniz feneri misali gözbebekleriAdam r………………..

Evimden karlı dağlar görünür Niğde’de Baktıkça hüzünlenir, efkarlanırım Sığmaz bu dağlara kaderim, sığmaz Dayanılır dert değil bu TanrımNiğde bir taş…

Yalnızlığı kadınların, üşümüş, yorgun Bir elin sallanışı açık pencerelerden Anlatır aşkın güzelliğini uzun uzun Kalan hatıralarla geçmiş gecelerdenHep o eller…

Nerden geldik, nerdeyiz biliyor musun Yüzyılar öncesi mi seviştik seninle İlk tanıştıgımızdan bu yana çaglar mi geçti Nasıl şimdi bir…

İyi ki aynacı değilim Her gün ayna kırardım Sana baktığı için Sen baktığın için…………………

Aldım oraya çıkardım seni Ta oraya ………………..

Düşüncem var, dağlar kadar Deli olmak işten değil Bende kış, alemde bahar Deli olmak işten değilİşiten yok, ağla bağır Tanrı…