Bunları da Okuyun
Ferman Karaçam
az mı sevmişim acıları ben sevdamın yakın ellerine eğilip uzak gülüşleri yakarakve bir çıkmaz sokağın üşüten kaldırımlarında büzülüp turnalara ıslak…
Gecelerime kurşun gibi yağıyor hüzün Yakut ve mercan deryalarında Ben bir tek seni Sımsıkı tutuyorum avuçlarımda Kayıp gidiyor hayat çünküEskiden…
bugün bütün dillerde yağmura tutulduğum doğrudur ince ince ağladığım sustuğumve yeniden yeniden seni biriktirdiğim doğrudur acil şifa temennilerini başımla onayladığım…
incecik ve telaşlı bir martı çığlığı biçer gecemi ıslanır hayali çocukluğumunHer yanım sendin soğuğu emip, üşüdük bakışlarında musanın yollara öfke…
Tut ki saçlarına değdi dilruba Yitti nefesinde kehribar seslerYıllardır ruhları kışkırtır bu raks Kanar dudağında bestesi aşkınBillur sularına mavi elması…
bu diyarda sonsuz devran sürülmezhallaç pamuğuna dönecek dağlar
Talan edilmemiş taze bakışın Düştü yüreğime Çaresiz kaldımKokunda dervişin ıslak bakışı Sesinde baharlar Güller Ve kuşlarDerviş gözlerinde parlayan kılıç Derviş…
Şehit M. Selim Kiraz’ayoruldum parçalı haritaların boyun büküşünden buruşuk bir kağıt gibi susuz bir menekşe gibi soluşundan umutsuz ve acı…
sessiz bir yarına akıyor çocukbinbir umut giymiş şafaklar gibi
bana ait bir şiirin sende olduğunu biliyorum kanımdaki ateşi yok edemem vaktin saati o ana ayarlıydıve ruhumu yaktı ruhunsakın aşk…
Süzülünce Mehtap kor gözlerinden düşer üzerime ıslak cemreler gülüşlerin sızar gecelerime göğsümde ellerin rüya besteler şavkır can evimde sesin, nefesin…
yoluma düştün kan kırmızısı karanfilişte bu yüzden incecik parmaklarının ucunda türküler biçiyor alnımı ortasındandağlara vuruyorum göğsümübilen biliyor karanfil gözlerin denize…
yoluma düştün kan kırmızısı karanfilişte bu yüzden bir kök sarmaşığı gibi dolandın bedenimeyüzümü, kollarımı, ellerimi sarıp sarmaladın esir aldın beni…
yoluma düştün kan kırmızısı karanfilişte bu yüzden pul pul kelimeler serptin, yeşerttin göğsümü işte bu yüzden ucu salkım saçak bir…
Saçların Belalı bir sessizlikte kabarıyor Ansızın Uçurum kenarındaki umut ışığı gibi Ve büyüyor gözlerimiz Sesindeki incecik hecelerde Büyüyor öfkesi karanlıkların…
Zarafet kaçırdım zülfüne kondu bir gül yaprağında hayalin dondu bu hangi makamsa gönlüm hûn oldu o sevdalar saçan nağmelerinden Sen…
ıslık çal geceyi böl boynuna dola sesini duy gözlerimin damla damla zeferini tut, eriyip yitme, diren sen o’sun aç kapını…
Akıt gözlerini tel örgülerden Ak gel mavi mavi Sız derinlerden Durdur mevsimleri gelmesin nisan Kır kanatlarını Sensiz zamanın Her yerde…
Kan yürüyor incecik damarlarından yapraklara,sevda sözleri fısıldıyor rüzgar çam fidelerineki onlar har’lanmış gül tomurcukları arasındanderilmiş binbir sırdır sevgililer arasında söylenir…
Sen yoksun İstanbul’da yağmurlar kurşun gibi İşliyor bedenebahar safran, sular katran deniz zifirSen yoksun balda yangını öpmek yazgısıdır alnımınnurda zehiri…