Bunları da Okuyun
Browsing: Halim Yazıcı
-beyaz bir martı süzülür ve günışığı usulcacık dokunur teleğine denizin-kadın arabalı vapurda gözlerinde köpükleri ihanetinçaycı çocuk tepside taşımakta kılcal damarlarını…
1. hey yağmurun kaytanı yağmurun kaytanı sicim olup topaç çevirme ömrüme dünyayı al menekşe çocuk gözlerinle bildiğin ne varsa akıp…
martının kanadında gece usulcacık konardı yüreğimehazin bir kar damlasıydı sesin ben çocuktum, şimdi de çocukölüm öyküleri anlatırdı bana kanadı kırık…
mavi bir bozkırdan gelirim dağlardan ve ormanlardangünlerin, ırmakların ayın ve ülkesinden aşkınelim kum, kil ve renk kalbim ışık çocukbir elimle…
papatya güzeldir tam ortasında kayalar yeşerir- bu dansı bana bağışlar mısın? der papatya dönüp gökkuşağınaspot yanar spot söner hayat spot,…
ey renklerin ince sazı hangi aşkın yalnızlığısın şimdibüyürken gözlerinde kırmızı bir kar tanesi.
dön ateş yalazında kendini yakgörmüyor musun her yer aşk.
yeni gelin bir kız belinin kıvrımında etekleri uçuşuyor madra dağının uylukları beyaz çarpık bacaklı çam ağaçlarınınpan’ın yaktığı ateş kulağınıza fısıldıyor…
mor bir orkidenin ömrüydü bütün sessizliğiyle pıırrr uçan kırlangıçvals ediyordun kumsalda sanki kalbim yıldırım düşen bir ardıç.
kalbimi uzatıyorum ara sıra sev diyeara sıra değil durmadan sevbeklediğim umduğumdankalbimi uzatıyorum şarkılarımdançocukluğumdan bilmediğimdensakin sulardan derinliklerdenkalbimi uzatıyorum yeraltından yenidensıra aramadan…
gökyüzüne iz bırakan kuş busesi gibisin ey yüreğime yerleşen kalabalıkne varlığın belli ne yokluğun yalnızlık.
adını bilmediğim bir şehrin son durağından şu sigara kağıdına yazıyorum şarkılarınla çoğalanhatıralar uçup giderdi avuçlarımdan dışarda olağan ayyaş bir sabahı…
pigmeler uçuşuyordu afrika’da adımları hintli sevgilimuzuyordu bir ülkenin esirliği ingilizceydi gramajı ekmeğinbir insandan daha uzun olur mu ömrü ve omzu…
çıplak beyaz ve satendendi gece uylukları kadınınwos bira wos ve şiirdendi kasıkları erkeğinay ve aşk birleşti geçerken tünelinden spermlerin tren.
1. izmir vapurunun bacakları kızılten beyaz tülden akar üstüne dumanı ölü karanfillerin uslu bir çocuk omzu okşar saçlarını körfezin2. ışıkları…
yağmur yağıyor seller akıyor-havada caz kokusu var-kısa saçlı aşklar camdan bakıyor.
vokal, akustik gitar ve flütte ben şarkı söylüyorum sizlere sakıncası yoksatuğla kadar sağlam örüyorum ölenlerle çoğalan ömrümü yenidenşarkılarla emziriyorum bağımsızlığı…
terimin terine bulaştığı gün başlar tınlamaya senkron sesiylebir zafer şarkısıdır tenor saxarkasından inci dilleriyle zencilerin hayatın yarım küresi güney zilleriylebir…
Dans ederken renkleri bulutların bil ki kalbi çarpıyordur papatyalarınİşte bu yüzden seni seviyorumOkşarken kalbini kırların bulutlar duman renkli güvercinler konar…
hadi durma uç uç insan kalbimherşey nasıl başladı nasıl bitti demeyeceğimçünkü nereden ve nasıl başlayacağını benden çok daha iyi biliyor…