Bunları da Okuyun
Browsing: Vural Bahadır Bayrıl
Camda çıkan güzel yangın kağıda indi. Mevsim kızıl bir tilki, sürtüyor tüylerini bahçeye dalgınlıkla.Ah esrarlı ışık oyunları ikindinin! Çocuk, çilleri…
Kış temrinleri: Elhan-ı şita! Ruha şifa veren sesler. Anlarız yıllar sonra. Hiçbir kar, değmezmiş bu alkışaİşaretlerin tesadüfi sükuneti. Kır………………..
Göl, uyanınca ıslanır harfler. Kuğu, mevsime teğet geçer…Teselli bulmaz balkonlarda, şaire asırlar süren bir lanet gibi devredilen emanet: Yarasa Kelimeler!…
Karanlık sözlerin balkonunda gül saatleri! Tango, ut ve ağır mücevherleriyle konuşma, aktı yıldızların soluduğu bahçeye, saman yolundan bir kemeriyede oturmuştuk.…
Eylül tüylerini serdi şehre. Altın tüy sağnağı… Korunamaz ki bundan hiç kimse? Kasvetli pervaz, ölü yaz ışıklarıyla yıkanıyor. Eriyor lehim,…
Geceleri cam ayakkabısıyla uyuyor. Su burcu bir kadın… Yıkıntılarında ölü metal ışıltıları saçan jaguarların dolaştığı şehirde… Danteller, ipekliler, safir rüyalar…