Demirhane bacası ki
yağmurda ümitsiz ve müntekim dururdu.
Ve rüzgâr ki kendini
kaldırıp kaldırıp demirhane bacasına vururdu.
Ve siyah bir yelken gibi gece rüzgârdayken,
sahip değilken ağaçlar dallarına, kuşlar kanatlarına,
ve çekerken karanlıktan yıldırımları toprak,
insanlar ve âletler bırakıp kaldırımları derin uykulardayken
bir zemin katında bir çocuk doğdu.
Yıldızlar teker tekerdeste deste yandıla
……….
……….