Münir Baba Tekkesi’nden dönerken
Vadi-i sevdaya düştüm, pür-gamım şahım Ali,
Kimsesiz kaldım karanlık günde gümrahım Ali,
Doğmuyor mihr-i ümidim, çıkmıyor mâhım Ali,
Gelmiyor mu güşuna bu ah u eyvahım Ali?
Merhamet et halime her şeye agâhım Ali,
Var mı senden başka söyle ilticagâhım Ali?
Rû-siyahım, pür-günahım, yok yüzüm Peygamber’e
İstemem bir türlü gitmek böyle rûz-ı mahşere,
Eylerim belki tesadüf der iken bir rehbere,
Düşmüşüm elsiz ayaksız Âstan-ı Hayda/e.
Merhamet et hâlime her şeye agâhım,
Var mı senden başka söyle ilticagâhım Ali?
Tuttuğum râh-ı şekavetten hacil oldum, hacil.
Çeşm-i imanım kapandı, bâtınen kaldım alil.
Halimi hoş görmemek de sence şimdi müstehil,
Nazra-ı affında çünkü İnnehü şey’ün kalîl
Merhamet et hâlime her şeye agâhım Ali,
Var mı senden başka söyle ilticagâhım Ali?
Adeta çıldırmışım sahba-yı lal-i yardan,
Giymişim bir pirehen ki nescolunmuş nârdan.
Beldeki zünnâr-ı teslimiyyetimse mârdan.
Çektiğim gamsa sayılmaz yardan, ağyardan.
Merhamet et hâlime her şeye agâhım Ali,
Var mı senden başka söyle ilticagâhım Ali?
Çıkmıyor bir an ciğerden derd-i sevda hançeri,
Pençe-i aşkın esiri olduğum günden beri.
Ta süveyda-yı dilimde hecr-i yârın ahkeri,
Ol kadar yandım, yakıldım ki unuttum her yeri.
Merhamet et hâlime her şeye agâhım Ali,
Var mı senden başka söyle ilticagâhım Ali?
Cinnet-i sevda ile bir anda yaptım bin günah,
Pîş-i çeşm-i hâlkde oldum hacil ü rü-siyah.
Taş çıkardım adeta, şeytana giydirdim külah,
Pek yazık oldu bahar-ı ömrüme, ettim tebâh.
Merhamet et hâlime her şeye agâhım Ali,
Var mı senden başka söyle ilticagâhım Ali?
Çok gönül kırdım, gücendirdim cevân ü pîrden,
Her nasılsa saptı bir kere yolum tedbirden.
Gerçi dönmez mukteza-yı talihim takdirden,
Himmetin hâli değil lâkin buna tesirden.
Merhamet et hâlime her şeye agâhım Ali,
Var mı senden başka söyle ilticagâhım Ali?
İktibas-ı feyz için mihr-i Münir’inden senin,
İşte ettim âsitân-ı aşkına vaz’-ı cebîn.
Dergehinden boş çevirmezsin beni, kalbim emin.
Daima ağlar, yanar bir bendenim zâr u hazîn.
Merhamet et hâlime her şeye agâhım Ali,
Var mı senden başka söyle ilticagâhım Ali?
Pençezed şehbâz-ı husnet gerdenemrâ ez-kemîn,
Der dilem peydâşud angeh şadhezar âh u enîn.
Mondem bı-hod zi la’l-i yâr-i sevda aferin
Çün şodem bidâr kez men mîreved imân u din
Merhamet et hâlime her şeye agâhım Ali,
Var mı senden başka söyle ilticagâhım Ali?
Ahsen-i takvim-i hilkat levh-i didarındadır,
Reng-i rahmet, büy-ı şefkat varsa gülzârındadır.
Her hakikat, marifet, esrar-ı âsârındadır,
Merhem-i zahm-ı dilim dest-i şifabârındadır.
Merhamet et hâlime her şeye agâhım Ali,
Var mı senden başka söyle ilticagâhım Ali?
Olmayanlar kâşif-i esrar-ı ders-i men aref
Anlamaz can vermeyi uğrunda ey Şah-ı Necef.
Kâinata nur-ı şemsindir veren şan u şeref,
Teşne-i sahba-yı affim defter-i isyan be-kef:
Merhamet et hâlime her şeye agâhım Ali,
Var mı senden başka söyle ilticagâhım Ali?
İşte benden yüz çevirdi aşinalar büsbütün,
Bir enisim kalmadı endişeden başka bugün.
Destgîrim, Neyzen-i bîçareyi bir dem düşün,
Nur-ı çeşmin ol İmarneyn-i güzin başı içün
Merhamet et hâlime her şeye agâhım Ali,
Var mı senden başka söyle ilticagâhım Ali?
İstanbul – Çukurçeşme