Radyoda bir hüzzam şarkı var
dışarda sümbül havası
‘halbuki şimdi uzak ufuklara kar yağıyor’
Daha evvel ajans dinledik
zincirlerini şakırdatarak geçti esaret
alev raylar üzerinden demir arabalarla
Toprak gebeydi
toprak çocukları: Dostlar
kiminde orak, kiminde balta
-buğday kokan avuçları kan içinde-
emeklerini yığın yığın, başak başak
harman yerinde bırakarak
döğüştüler en ön safta
Döğüştüler ve öldüler.
Sonra hürriyet
-yaralı ceylanlar gibi-
ve sulh
-anam sütü kadar helal-
yüzünde ne bir kin, ne bir infial düştü yollara
Yollar uzun, menzil ırak
ayakları kanıyor, yalınayak
Bir şarkıdır bu
sulh ve hürriyet dediğin
ağız dolusu söylenir ufuklara karşı
Bir şarkıdır bu
kalu beladan beri söylenir
kurtlar dilinde, kuşlar dilinde
Ben, onunla büyüdüm
onunla yürüdüm
onun için büyüttüm bu boyu
onun için ölebilirim
Demir şu şarkıyla dövülür
Bu şarkıyla yürür gemiler
ve bir temmuz öğlesinde
mola verdiği zaman orakçılar
bu şarkıyla ayran içer
Bu şarkıyla geçer
semasından insanların
boşaltıp rahmetini kümülüs bulutları
Dostlar,
dostların dostları
bu babda ne söylesek az
Bir şarkıdır bu
kan ve ölümüyle yazılmış kalplerimize
unutulmaz!