malihulya mührünü parçaladım yeisin
yüregim kalemine sızdı Pîri Reis’in
zambak oldu içimde intikam arabası
kapıyı açın bana gülümün akrabası
çiçekleri çok seven, sever mi bir dikeni
gül olanlar anlar mı, gülde kahır çekeni
nirvanada Yunus’u bulunca isaretler
tükenince yolları karartan ihanetler
akrepler bogulacak bu askın göllerinde
bana bir dal uzatın istilâ çöllerinde
sevda hükümdarının tasıyın sancagını
tutusturun yeniden küllenmis ocagını
temâsâ baykusları cigerinden vurulsun
kırk gün kırk gece süren dügün dernek kurulsun
Ebu Kasım, suların eskittigi seccade
Picasso’yu mehtaba tasıdıgı gecede
vefakâr bulutlara saldım ulaklarımı
kadim dostum rüzgâra verdim dudaklarımı
alıngan gözlerimden yayılınca dalgalar
saracak evinizi münzevî dakikalar
sıradaglar ardından duyulacak
bu feryat yüzyılların çıglıgı sayılacak
bu Icryal yayılırken evrene Yesevî merhabası
açın bana kapıyı gülümün akrabası