Bunları da Okuyun
Yaşar Nabi Nayır
Donovan’ın Otuz tonluk bir tank Sağ ayağını dişinin kovuğuna yerleştirince Hastanede ameliyattan sonra ölürken Karısını düşünmüş. Karısıyla nasıl yattığını bile…
Henüz bir balığa bile çarpıp öldüremeden Yediği torpille denizin dibine Uzandığı zaman Kaptan emretti: Vatan yolunda Disiplin üzre Ölüme hazırlandılar.…
Her geçen gün bir aşkın gevşetirken bağını Her geçen yıl aşkıma yeni bir hız bıraktı. Onda bulmuş gibi hayatın kaynağını…
Mesafeler gözlerin gibi sonsuzdur senin, Seyrettikçe kıpkızıl yanar göz bebeklerim. Bense engin denize bakan bir pencerenin Önünde gelmeyecek saatleri beklerim.Suları…
Son Kumaş Görmedim ilham atını Ben bu şiir sanatını Bir deli kızdan okudum Sanatı öğretti bana Ben de bu tezgahtan…
İsmini eserinle nakşettin hatırlara, Bir zaferi yâd için kurulan taklar gibi. Senden bahsedecektir asırlar asırlara, Mukaddes bir duayı anan dudaklar…
Altın rengi gözleri yanan bir semaverdi Ilık bir çay kokusu akardı saçlarından. Yanmanın lezzetini onda hissettiğim bir an Ve yazın…
En güzel rüyaları andıran enginlere En güzel ümitlerle açılmak istiyorum. Gözlerinin içinde, bilmediğim bir yere Günlerce gitmek gitmek ve dönmemek…diyorum.Fakat…
Aşkını gözlerinle, dün, kalbime işledin, Bir sanatkâr, eliyle, oyar gibi mermeri. Rüzgâr yüzü görmeyen ufkumda genişledin Bir fırtına halinde koptuğun…
Ayırma gözlerini gözlerimden bu akşam, Böyle saatlerce bak, böyle asırlarca bak. Gözlerine yavaşça yavaşça doldu akşam, Göklerin ateşini kalbime boşaltarak…