Taş toprakmış, kış kıyametmiş dinlemez
Şiir kardelendir.
Yunus’un dilinde seker şerbet, has ipek
Köroğlu’nda heyheylenendir.
Eşyanın uzak, tenha koyaklarında
Nabız nabız birikendir.
Ateşten de, tekerlekten de önce
Tez canlı, hazır ve hemendir.
Kan köpüğe batık al kısrağı çatlatan
Sağır uykuları bin parçaya bölendir.
İçinde aynalıçarşı, rüzgârlı Çanakkale
Gidenin gelmediği cehennem Yemen’dir.
İlkbahardır Boğaz’da, gözleri mahmur
Gökkuşağıdır, sulu sepkendir.
Bir kelime, bir kelime, bir kelime daha,
Birden özgürleşendir.
İdrake sığmazlığın bağnaz zaferine
Fi tarihini düşürendir.
Anlaşılmazlığı güzel, haklı ve geçerli kılan
En tatlı nedendir.
Dağarcığındakini dervişçe bölüşen,
Varını yoğunu sebil edendir.
Sızım sızım, dostlar başına mayhoş sancısı
Aklı ayartan, yürekleri çelendir.
Ve bu kadar çok, hatta her şey olduğuna göre,
Ya hiç bir şey değil,
Ya da ilk akla gelendir!
5 Mayıs 1991
Ankara