Buz tutmuş o ıssız eski park içinden
İki hayaletti demin kayıp geçen.
Gözleri sönmüş, gevşemiş dudakları,
Güç duyulur neler fısıldaştıkları.
Buz tutmuş o ıssız eski park içinde
Geçmiş günlerden söz etti iki gölge.
– Eski coşkumuzu anımsıyor musun?
– Ne diye anımsayayım istiyorsun?
– Yüreğini yine titretir mi adım,
Yine girer miyim düşüne? – Yok canım!
– Ah o dudaklarımızın birleştiği
Anlatılmaz mutluluk günleri! – Belki.
– Gök masmaviydi, umut koskocaman.
– Umut kaçtı kara göğe darma duman.
Böyle geçtiler yoz yulaflar içinden;
Yalnız geceydi sözlerini işiten.
ÇEVİRİ: HÜSEYİN DEMİRHAN