Anacığım, hâlâ hayatta mısın?
Sağım ve selamlar yolluyorum ben.
Ve huzur veren ışığı akşamın
Dökülsün fakir hanen’in üzerinden.
Gamlıymışsın anne, öyle yazıyorlar,
Tükenmişsin özlemle yitik oğluna,
Sıkça görünüyormuşsun, iş bitişi,
Pejmürde hırkanla bakarken yoluna.
Kalınca alaca karanlıkta yapayalnız
Korkunç bir düş görüyormuşsun daima:
Meyhanede, sarhoş kavgasında, biri
Bıçağını saplıyormuş bağrıma.
Endişeyle, Anne, yıpratma kalbini,
Saçma, gülünç bir düş bu sadece.
İçsem de ne bir keş oldum ne cani
Ölmem ben, seni görmeden önce.
Seviyorum seni her zamanki kadar,
Özlüyorum, zihnimdeki şu bir tek
Dinsin diye kalp ağrım, geç olmadan
Alçak damlı fakirhanemize dönmek.
Döneceğim, beyaz bezensin dallar
Parlasın baharla meyva bahçesi.
Beni fakat artık seherde uyandır
Yaptığın gibi sekiz yıl öncesi.
İnce düşleri körükleme artık,
Kışkırtma gerçekleşmeyecek umudu.
Hayatımda çok erken, başıma gelen
Kayıp ve usanç, talihsizliğim oldu.
Dua öğretme bana. Lütfen, anne!
Geri dönüş yok, gücün neyse dayan.
Tek sensin destek ve avuntu bana,
Tek sen, büyülü bir nurla parıldayan.
Unut kaygını, lütfen. Böyle dertlenme
Hatırım için, tatlım, kendini yıkma.
Sırtında pejmürde hırkanla sık sık
Lütfen, böyle yol beklemeye çıkma.
YESENİN
Çeviri: Osman TUĞLU