Mahpuslukta elin yoklukta dilin
Cömert olur sanki vezir tuğusun
Varlığa gelince bağlanır elin
Yokluğun varısın varın yoğusun
Arif olan âdem kılı kırk seçer
Herkes bu dünyada ektiğin biçer
Çıplağın gönlünden kırk gömlek geçer
Amma çoğun azı azın çoğusun
Mekke’den Kudüs’ten hacılık neden
Atadan anadan bacılık neden
Ey mey sendeki bu acılık neden
Sen üzüm suyunun elbet buğusun
Aslanın mekânı olmuş meşeler
Ateşle Seyranî çiğler pişeler
Elmaslı kadehler billur şişeler
İçinde büyümüş bir ak kuğusun