şimdi sen öldün
şimdi tüm seherleri yeryüzünün
ölüyor bende
duvar dibinde bir avuç adam
atlardan konuşuyoruz uzun uzun
taşın yoğunluğundan
ve suyun nasıl yürüdüğünden betonda
evi boşaltacaklar evi
kimse eriklerden söz etmiyor
sanki erikler hiç yokmuş gibi
bir kadın elleriyle saçını tarıyor
yanı başında kutsal kitaplar yalvaçlar
kadının öpüştüğü yanık orman
durup durup başlıyoruz birbirimize
çizik bir plağa bozuk bir saate
aslında her şey güne gecikmek için
arada erikler oluyor
erikler ölüyor
biz duvar dibinde bekleyen adamlar
toprağın ağzına bakıyoruz dalgın
topraktan çıt çıkmıyor,
çıt
çıkmıyor.