Ailenin yadsınmasını doğuran nefretin tümü ürünü dadadır; yerle bir edici eylemin,
var güçle yumruklarda anlatılışı: DADA; incelik ya da uysal bir uzlaşmanın utangaç
duygusuyla, günümüze değin yadsınmış tüm yolların tanınması: dada; doğuştan
zavallıların dansı olan mantığın yok edilişi: DADA; tüm hiyerarşiler ve uşaklarımızca
bir değer olarak ortaya atılan her tür toplumsal eşitsizliğin yok edilişi: DADA;
eşyanın her biri ve tümü, duygular ve karanlıklar, görünüşler ve koşut çizgilerin
belirgin çarpışması kavga için birer yoldurlar: DADA; belleğin yok edilişi: DADA;
kazıbilimin yok edilişi: DADA; peygamberlerin yok edilişi: DADA; geleceğin yok
edilişi: DADA; saflığın doğrudan ürünü olan her Tanrı’da tartışılmaz salt inanç:
DADA; öbür küreye, uyum gözetmeksizin, zarif atlayış; haykırışçasına çınlayan
disk gibi fırlatılmış sözün izlediği yol; ciddi, tasalı, utangaç, ateşli, güçlü, kararlı
ya da tutkulu olsun, ona bağlı çılgınlıkları içinde tüm kişiliklere saygı; kilisesini,
gereksiz, ağır tüm süspüsünden arındırmak, sevimsiz ya da sevdalı düşünceyi
parıltılı bir çağlayan gibi tükürmek ya da onu göklere çıkarmak – olması ile
olmaması bir büyük doyum duygusuyla- ve çalılıklardakine denk yoğunlukla,
meleklerin vücutlarının ve ruhunun soylu ve altın kanı için saf, temiz böcekler.
Özgürlük: DADA DADA DADA, kasılmış acıların uluması, çelişkilerin, aykırılıkların,
kabalık ve tuhaflıkların (grotesque) , bağdaşmazlıkların sarmaşması: YAŞAM.
Çevirenler: S.KANTEL – T.İNAL