Neresinden tuttuysam orası elimde kaldı hayatın
Seyircisi olmayı tercih ederek ömür boyu
[hapse mahkum ettiğimiz hayat
Kurtar seyircilerini bu bedelli yükümlülükten
Kurtar çakal pençesinden korkaklık payından
Kurtar yenilgilerini yengi gibi gösteren ustalıktan
Dilimden dökülen sözcükler bir çığlığa dönüşmeden
[söylüyorum bunları işte
İşit! Dostlarımdan sakladım düşmanımın bildiği sırları
İşit! Sözcük infilâk etti söz örselendi
İşit! Anlam sırtlan payı oldu kabuk bağladı onulmaz
[yaram
Kimdedir karşılığı şimdi bütün bunların?
Neresinden tuttuysam orası elimde kaldı hayatın
Gün doğsa ben gitsem sen düşümde saklı kalsan
Gün doğsa deniz beni beklese dağ beni yurdum beni
Beni dediğim umursamazlığına yenik düştüğüm taşra
Beni dediğim ağıtların yanık sesini taşıran ova
Beni dediğim hüzünlü ve büyüleyici ırmak
Beni dediğim derinlerde gizlenmenin perisi
Beni dediğim kirli sularında yüzen haylaz hayta,
[ve kendini usta zanneden tayfa
Beni dediğim dedik kıldıkça mutluluğund
[duyulan tiksinti
Var mıdır karşılığı şimdi bütün bunların?
Neresinden tuttuysam orası elimde kaldı hayatın
Hey! Şaşırmayı unutturan sinsi alışkanlık
Seni farkında olduğumuzda terk eden tanık
Kararlı adımlarıyla üstümüze yürüyen yıkıntı
Tepkisizliği sinirlerimize pranga kılan mülk
Gövdemden çekilmeyi dene istersen bir kez
Gel ve gör o zaman törpülenmiş inançlarımızı
Sağırlaştırılmış kulaklarımızı karaşın dengemizi
Görmeyi bir özür gibi taşıyan gözlerimizi
Çevikliğini dağlarda unutmuş ayaklarımızı
Kendisine bile pusu kurmaktan çekinmeyen hayat
Yok mudur karşılığı şimdi bütün bunların?
Neresinden tuttuysam
elimde, orası
kalmadı hayatımın.