Sakın terk-i edebden, kûy-i mahbûb-i Hudâ’dır bu!
Nazargâh-i ilâhîdir, Makâm-ı Mustafâ’dır bu.
Habîb-i Kibriyânın hâb-gâhıdır fazîletde,
Tefevvuk-kerde-i arş-ı cenâb-ı Kibriyâ’dır bu.
Bu hâkin pertevinden oldu deycûr-i âdem zâil,
İmâdın açdı mevcûdât dü çeşmin tûtiyâdır bu.
Felekde mâh-ı nev Bâb’üs-Selâmın sîne-çâkidir,
Bunun kandîli cevzâ Matla-ı nûr-i ziyâdır bu.
Mürâât-ı edeb şartıyla gir Nâbî bu dergâha,
Metâf-ı kudsiyâdır bûse-gâh-ı enbiyâdır bu.