O yerde kayalık yükseltisi alçalır
Batar göle Sleuth Ormanları’nın,
Dağıtır kanat çırpan balıkçıllar
Uykusunu mayışık su sıçanlarının,
Uzanır yaprak kaplı bir ada;
Gizledik bizler işte orada
Dutlarla, çalıntı ve kıpkırmızı
Kirazlarla dolu peri küpümüzü.
Bu sulara, yabanıllığa bir peri ile
Birlikte gelin kaybolun el ele
Çünkü Dünya bilebileceğinden daha çok
Ağlayışla dolu, ey insancıl çocuk!
Aydınlatır o yerde müphem ve hakî
Bir kumsalı halesi Ay’ın,
Yayan yürürüz o en uzaktaki
Burun’dan daha uzağa hep geceleyin,
Geçmiş dansları yaratarak,
Eller ve bakışları bibirine katarak
Ay kaçıp gidene değin ta ki.
Zıplarız oraya buraya
Köpüklü balonların peşinde neşeyle,
Dopduluyken endişeyle
Ve uykusunda huzursuzken Dünya.
Bu sulara, yabanıllığa bir peri ile
Birlikte gelin kaybolun el ele
Çünkü Dünya bilebileceğinden daha çok
Ağlayışla dolu, ey insancıl çocuk!
Yukarılarındaki tepelerden Glen-Car’ın
Başı boş suların fışkırdığı o yerde;
Ancak bir tek yıldızın arasında sazlıkların
Zar zor yıkanabildiği o birikintilerde
Arıyoruz pinekleyen bir alabalık
Kulaklarına sıkıntılı düşleri
Fısıldayarak ediyoruz armağan;
Eğilerek usulcacık
Genç akarsulara gözyaşları
Akıtan eğrelti otlarından.
Bu sulara, yabanıllığa bir peri ile
Birlikte gelin kaybolun el ele
Çünkü Dünya bilebileceğinden daha çok
Ağlayışla dolu, ey insancıl çocuk!
Vakur gözlü bizimle birlikte
Geliyor uzağa:
Ne sıcak tepelikte
Dana böğürtülerini işitecek bir daha
Ne göğsüne ocaktaki çaydanlığın
Şakıdığı o huzurlu nağmeyi,
Ne de yulaf unu dolu sandığın
Çevresinde fır dönen esmer fareyi.
Çünkü bu sulara, yabanıllığa el ele
Geliyor bir peri ile
Ağlayışı bilebileceğinden daha çok
Bir dünyadan, o insancıl çocuk.
Çeviren:Osman TUĞLU