bir düğün gecesi mardin’de çektirdiğimiz resim
benden söz eder
yüzüm, bu öksüz ülkenin bütün sabrını kuşanmış
örtülmüş perdeleri gülümsemenin
demek mardin’de biraz akşammış…
o kent hâlâ albümlerden, kadir’den ve lütfü’den
birisi sevgilisi tutuklu bir genç kız kederinden
birisi gidilemeyen kentlerden, nar mevsiminden
söz eder…
ve yürürüz
yürümek her bahar papatya kokularıyla sarhoş
sonra merakla açtığım mektup:
“çankırı cezaevi, görülmüştür”: kadir’den;
zarfta o düğün gecesi mardinli resim
ve bir hükümlü merhaba bizden söz eder
öylesine çoktuk ki ve çoktu kadir
daha çoğaltır kendini taş odalarda
her geçen gün fire veren bu coğrafyada…