yeni gelin bir kız belinin kıvrımında
etekleri uçuşuyor madra dağının
uylukları beyaz çarpık bacaklı çam ağaçlarının
pan’ın yaktığı ateş kulağınıza fısıldıyor
– kaval çalıyor ölümsüzlüğe ritsos
ben el sallıyorum
künerler çatırdıyor güneşin alnında
bir çoban köpeği sokuluyor koynuma
ılık nefesi aralarken kuzuların gözlerini
mavi kaşlı bir çocuğun kirpiklerinde büyüyor dünya
pan’ın yaktığı ateş kulağınıza fısıldıyor
– kaval çalıyor ölümsüzlüğe ritsos
ebemkuşağı renkleriyle maltepe’nin sisi
çoğalarak her seferinde tekrar doğuyor
çırpınırken kanatlarında pergamon’un gizi
mozaik atlaslı saçları yılanlı bir kadın
bin yıl önceki gülücüğü dudaklarında
göz kırpıyor akropol’ün sığırtmacı
papatyaları kıskandıran göz kapaklarıyla
ve dünyanın bütün güvercinleri dudaklarında defne
dalgaları beyaz ve mavi saçları kumral genç kız ege
– kaval çalıyor ölümsüzlüğe ritsos.