Gelin, kanlarımızdaki birkaç tutam demiri
Dostluk ateşine salıp
Kızdıralım bir güzel!
Aşk ile döve döve hoşgörünün örsünde,
Gönül buzlarını kalıp kalıp
Kıralım bir güzel.
Ha zerdali çiçeği, ha karınca, ha insan!
Gelin, karşılarında el pençe divan
Ve de ağzı açık hayran
Duralım bir güzel.
‘Gün yeni, günle gelen rızık da yeni! ‘
Demiş, Geyikli Baba, Anadolu ereni.
Zaten, bin şu kadar yol, İpek Yolu’ndan
Derleye derleye gelmişiz Nevruz çiçeklerini.
Yanlış olanı biliyoruz artık!
Yalana karnımız tok!
Doğruyu da öğrendiğimize göre:
Tabanı her yer, tavanı gökyüzü,
Dayanakları akıl, sevgi, iz´an..
Gelin şu köhne, su canım dünyayı sil baştan
Kotarıp, kuralım bir güzel!