Nerde okumuştum, bilmiyorum
kim söylemişti: ‘kimseye borcum
kimseden alacağım yok’ diye.
Tumturaklı bir cümleydi; tuhaftı da,
ekonomik terimlerle
dillendiriliyordu özgüven.
Gerçekten hayaletlerinden
kurtulmuş biri miydi bu?
Ne teşekkür, ne şükran;
alçakgönüllülük ve bağışlama;
yoksanmıştı hepsi. Sadece ürkütücü
bir kendini beğenmişlik.
Birebir alırsak sözcükleri
bilge Lao-Tzu’nun deyişi
uygun düşüyor bu övünmeye:
‘Önemli olan duvarları değil
odanın. Kapladığı boşluk.’
Yaşadım ve gördüm: aynasıyla
konuşanlar, yitip
gittiler aynalarıyla.
Kulüp 12’nin Amerikan-bar’ında
……….
……….