Bunları da Okuyun

    O Şiiri – Erdem Bayazıt

    29 Aralık 2021

    Atthis Şiiri – Ezra Pound

    29 Aralık 2021

    Memleketimi Seviyorum Şiiri – Nazım Hikmet Ran

    20 Mart 2022

    Var Olanlar Geliyor Şiiri – Mevlana Celaleddin Rumi

    28 Aralık 2021

    Yar Deyi Şiiri – Aşık İsmail Daimi

    29 Aralık 2021

    Anılar Irmağının Kıyısında Şiiri – Hasan Hüseyin Korkmazgil

    29 Aralık 2021

    Kaçak Şiiri – Abdülkadir Bulut

    29 Aralık 2021

    Beni Dönecek Bütün Tekerlekler Şiiri – Şükrü Erbaş

    20 Mart 2022

    Jeolog Şiiri – Bülent Ecevit

    29 Aralık 2021

    Artık Gidiyorum Şiiri – Rabindranath Tagore

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Cahit Zarifoğlu»Açlık Türküsü Şiiri – Cahit Zarifoğlu

    Açlık Türküsü Şiiri – Cahit Zarifoğlu

    Cahit Zarifoğlu- Cahit Zarifoğlu
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Aşk gelmiyordu
    ve kızgın kokuları çoşkunluk bağırması gençliğin
    Söyleyelim bir kere daha halk suçsuz
    Öfkenin sessizliğe yürümesi kendiliğinden
    Mansurun halkı öfkeye kendini çarka tutması
    eşyanın bebekler gibi avutulduğu da olmuştur
    Sütten kesildiği yürümeye alıştırıldığı
    (Ey veli dağları eğit yine
    Mağaralardan em yine)
    Kedilerin cübbe eteklerinde
    İnsanlığın en berrak denizine uzanıp
    İstirahat buyurduğu
    Söyliyelim bir kez daha
    Olmuştur
    Aşk olmuştur

    Çıkıp gelmesini beklediğim
    Geniş çığlıklar atarak
    Çıkıp gelirse
    Morarmış yanağında zehir tutarak
    Yıkarsa duvarlarımı
    Etimi aralar aşkı kurcalarsa
    Önümüze açtığım sofralar adına
    beni tutun kaldırın ortadan
    Çünkü hesap benden sorulacak
    Sorulacaksa

    Saçlarımın dibinde kıpkırmızı bir leke
    Etine kan değdirilmiş kadın lekesi
    Alnımdan kollarını çıkarmış bir dişi örümcek
    Köpeğin ağzına düşen kelime ne kelimesi
    Et kelimesi

    Yırtınır anlamını öksürerek
    Yer ayırtıp girince bilmecenin içine
    Kaburgam derin ip ince ipliklerim
    Elmacık kemiğimde güm güm vuran
    Var olma hevesimin
    Vahşet dolu sur kervan baloları
    Hesabı benden sorulacak

    Şimdi uyan kurbanım kaldır başını
    Hizmetlim kendim ağlıyayım

    Bir köpeğin ağzından
    Düştü kelime
    Başladı at yemeye
    Aylar yıllarla anlaştı tokluk kaşını çattı
    Bahar geldi ağaçlar açıklandı
    çiçekler açıklandı
    İnsanlar dürüyen mermiler uzadılar
    birden çatladı düğün
    fakir kadın düğüne katlandı
    bir köşede oturdu.Soktu ellerini karnına çocuk
    kırdı çocuk ayıkladı
    Birdenbire çatladı düğün
    Tabanca çatladı
    Gelin savruldu harmana rüzgar girdi
    Kirli elleri yılan dokunmuuş gibi göbeği
    İnsanın öz be öz anasına kıyması ne demektir
    Karanlığı getiren bir insan temmuz sıcağı gibi

    Bir köpek yiyorsun halk birikiyor
    Fırlak kanlı gözlerin kırmızı ve şiş ellerin
    Bakıyorlar
    Sancıyı iletiyor belleri
    Sürtünüyorlar

    Buğday havada durdurur kurşunu
    Onlar başkası değil bir çift cami güvercini
    Güvercin buğdayın ağzında sırayla
    Göğü soluyan bir ejdarha gelecek şehirlere
    Bir zaman bıldırcınlar ve kırlangıçlar
    Nasıl alınırsa ağıza ve ağırlanırsa

    Çocuklar havadan anlar
    Sorulan suale çarparlar kadın geç kalınca dolabında
    Kadınlar dimdik dururlar dolaplarda
    Cam göz ağaçların arasında gece yırtılarak sokulur
    Oda soğuyunca erkekte bir yıldırım uykusu
    Önce bir han
    Odaları dolup boşalan ve alnının altı
    Tahta merdiven bir Han
    Yolcu soyununca camideki kubbe
    Döşeğinde rahatça uyumalı
    Minarenin biri çabucak alçalır diğerinin önünde

    Sakallarından köşkler sarkan bir dede
    yukarıdan damlamış bir mezar taşının üstüne
    Mezarla ihtiyar ahpapça genç kız süzülür önlerinden
    Üç adım atar dizleri çözülür
    Erkek erkekçe dövünür genç kız kırgın
    Evet ve hayır kelimeleri
    Bir evet/açlık
    Eyup Sultan
    Sebil uyuşmazlıkları
    İki sebil biri daha sebil
    -İçilip içilip genç kız içilip
    İçilip içilip genç kız içilip
    Eyup genç içilip içilip
    -Dur sen ey Sen içilip Ben içilip
    Sebil olduk öldü sebil

    Kemik alınlar gelir dayanır güneşin ateş seçdesine
    Işık en keskin yontulur bir kelam.Bir kelam
    Zaman ölenin alnından rüya mızrağını çıkarır
    Boşluğa sebil açılır
    Güneş kendi admını yollar
    Kaynayan kafayı ayıklar
    Sorular soran sorular soran
    Denizin kanında günleri çarka tutulan izleri
    Tesbih çeken bekçilere gece sualleri
    Su tutmuş testiler
    İçilip içilip

    -İçilip içilip genç içilip kız içilip
    Genç kuş eyup genç içilip

    -Dur Sen içilip Ben içilip

    Aşkımla boyun boyuna bir ejdarhayım
    Şehirde sen benim en çok sakladığım
    İçine girip korktuğum
    Çamlarını yıkamadığım karanlığını bozamadığım
    Sen benim durup durup saplandığım
    Mutlu an biraz uzun olmasın
    Yoksulluk gibi gidecğim bir yer var
    Efkarın aşılmaz yalnızlığın kaçınılmaz olduğu

    Baş üstüne sevgilim
    Dağlarım
    Toprak yayılınca bulun anasını yavru ceylan

    Yalnızlık ateşle birleşiyor
    İki geyik dumanla çiziliyor şişiyor
    Delinmeler
    Uyku genişliyor
    İç organ genişliyor

    Hazırlanması sinir uçlarının
    Ve kalburdan sırayla dişli makinadan
    Yivli burgudan et kıyımından
    Beş uykusuzluğun en çabuk ve çabuklukla
    Planlanması
    Aşk
    Orada uzakta anlaşılmadan.Nefes

    Saçlarımı tut titreşiyorlar
    Bir şey olmuşmuş kovalamaya başlamış gibi
    Saklan evlere sarıl kanlı bağlarınla
    Avucunda kına yerine horoz devriyesi
    Dilimin tehlikelerini azarla
    Bu limeler oraya çıkmaz
    Ki taş olsun
    Açılmasın diye insan torbası
    Aşk ne korkunç ne kadar korkunç oluklar uzun

    Dagunca çölleri dolanıyoruz
    Yuttuk kum yığınlarını
    Düşmediğimiz kum kalmadı
    Kötü özümüzün mevsimlik yıkımları
    yıkılsın
    etin serin yosunları
    Cezbe suyun akışına varmadan
    daha oturmadan kayalara ayrılan yerine
    ve başını dik tutup açıklamadan
    Kadını bir hançerle dolanmadan
    yolmadan karpuzun kabuklarını
    muzu çakalca aralamadan
    Çarpılsın

    Ve biz uyandıracağız
    Suya çağrılan akışımızı

    Açlık Türküsü Şiiri - Cahit Zarifoğlu Açlık Türküsü Şiiri - Cahit Zarifoğlu şiiri Cahit Zarifoğlu şiirleri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Yaşamak Güzel Şiiri – Cahit Zarifoğlu

    Su Şiiri – Cahit Zarifoğlu

    Yaşamak Şiiri – Cahit Zarifoğlu

    Şehriyar Şiiri – Cahit Zarifoğlu

    Sevgili Dostum Şiiri – Cahit Zarifoğlu

    Özetler Şiiri – Cahit Zarifoğlu

    Bunları da Okuyun

    Abov Şiiri – Ali Yüce

    29 Aralık 2021

    Satranç Dede Şiiri – Ahmet Günbaş

    29 Aralık 2021

    Of Ulan Of Şiiri – Ahmet Selçuk İlkan

    28 Aralık 2021

    Gerçekten Sevmek Şiiri – Ümit Yaşar Oğuzcan

    28 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Ahmet Muhip Dıranas

    Ülker’in Gözleri Şiiri – Ahmet Muhip Dıranas

    Ahmet Muhip Dıranas

    Bir bahar sabahının karanlığında ıssız Gökte diz çökmüş iki titrek ışıklı yıldız Olan gözleinize aşıkım,…

    Liseli Kız Şiiri – Yavuz Bülent Bakiler

    29 Aralık 2021

    Do Minör Daktilo Konçertosu Şiiri – Ümit Yaşar Oğuzcan

    28 Aralık 2021

    Validem Şiiri – Abdülhak Hamit Tarhan

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Bir Elişi Tanrısı İçin Ağıt Şiiri – Ece Ayhan

    29 Aralık 2021

    Çok Geç Şiiri – Ümit Yaşar Oğuzcan

    28 Aralık 2021

    Mümkün Değil (Feleği Sakı) Şiiri – Murat Çobanoğlu

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Agah şiirleri Karacaoğlan şiirleri Ruhsati şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.