Demir dağın devrilip yıkıldığı an gibi,
Ergenekon’dan henüz çıkıldığı an gibi,
Ve Tanrı’nın ilk Türk’ü, Türk kıldığı an gibi,
_____Senin, düştüğün yerden doğrulmana muhtacız.
_____Eski hırsla yeniden, yoğrulmana muhtacız.
İki satır uyaklı sözden bir şiir türet,
Al eline fırçayı, otur bir resim yarat,
Sil dünyanın kirini, güzelliklerle donat,
_____Çünkü sen güzellikler dünyasına lâyıksın.
_____Dünya güzelleşecek, sen güzel olacaksın.
Elinden ne gelir ki? En iyi sen bilirsin!
Düşünsen, sen de elbet sende umut bulursun.
Tek adımla, durduğun noktadan kurtulursun.
_____İlk adımla başlıyor bütün yolların başı.
_____İlk adımla bitiyor vicdanının savaşı…
Umutsuzluk, tembellik, çok milleti yıkmıştır,
Kimler tarih olmuşsa, yaşamaktan bıkmıştır,
Bütün güzel heykeller, çirkin taştan çıkmıştır!
_____Gördüğün kusurları, yontup düzelteceksin.
_____Ve bütün düşenleri, tutup yükselteceksin.
Bütün büyük eserler, önce sabır işidir.
Ömür dediğimiz şey, upuzun bir koşudur.
O yolda en çok düşen, en çok kalkan kişidir.
_____Bu yarışta mesele, birinci olmak değil!
_____Bitişe ulaşmaktır; ortada kalmak değil.
Ey asil Türk gençliği! Bir yokla vicdanını.
Kendinden umut kesme, tazele imanını.
Evet, pes etmemek de yüceltmektir şanını.
_____İmrenmek yetmiyor bak, kulak da ver Ata’na.
_____”Türk, övün, çalış, güven” başka çare arama.
25 Temmuz 2017