Ne hale geldin hey,hey garip yurdum,
Senin bir zamanlar hududun vardı.
Koynuna sığınır rahat uyurdum,
Bir bekçin,sahibin,bir ordun vardı.
Şerefli erlerin, asil kızların,
Beye de yükselen gür avazların,
Her bir Köroğlu’na,bir Can Ayvaz’ın,
Zalime ibretlik bir Bolu’n vardı.
Son nefer,son şehit düşerken yere,
Kalan son parçan da geçerken ele,
Son er, son kurşunu sıkarken bile,
Kadından çocuktan umudun vardı.
Dişinin namusu yerde değildi,
Örtü kahpeliğe perde değildi,
Erkeğin erkekti,böyle değildi,
Üstünde üstünce bir budun vardı.
Vatansız kalanlar kapına koşar,
Öz evladın değil,o kahpe beşer,
Sıkıştığım anda önüme düşer,
Yollarını bilen bir kurdun vardı.
Tıpkı başındaki şu köpek gibi,
Köpekler azmışken, tek kurt yok gibi,
O Mustafa Kemal Atatürk gibi,
“ölmedim” diyecek başbuğun vardı.
Ellerim kırılsa yazmazdım ama,
Başımdan indirip ezmezdim ama,
Ben yine üstünü çizmezdim ama,
Beni yok saymaya niyetin vardı! ! !
15,08,2008