Bunları da Okuyun
Cahit Zarifoğlu şiirleri
Bir kaç beyit şiir..dedem bırakmış Bir derviş nacarmış Çelik bileli uçlar yontu kalemleri Gibi dizlerinin üstünde elleri Edebli Hudutsuz bir…
Başımın hemen üstü tufan Maddede bir başka maddeKara haberler var size Nehirler lanet akıtıyor denizlereŞeytan Şişen ve fısıldayan dudaklarKatl Burulan…
Bir şair olmak istedim İslam hartasında Baltalarını Ortak çarşılara götürüp pazarlayan Şu gonca Daha dün yepyeni değil miydi Nasıl eskimiş…
Ağlıyorsun ha insan oğlu Daha ısınmadı silahNamluları sabahlıyor bir gece istekden bir şey avlıyorsunGözün yorumu çabuk alımı hızlı Kulak tadlarla…
Ayak bileklerimden bir de tutup sözüm ona Ellerimle de duyarak basıyorum toprağa Deli deprenişlerin köpüğüyüm yoksa Ne hah yerleşip oturdum…
İlim diye bağlansa boynun Secdeye gecikir alnınKonuşsan dilin uzar Yalan olur gıybet yürürElde asa giydi çarık De hangi günah beldesindeAlnını…
İlk teksif harbin kazdığı çukurlara Adım başında ğöğsü parçalanmış gözleri hâlâ canlı bir ceset Enerji geliyor elektrik kaynıyor sulardan Toprak…
Batıyla doğu arasında Bir ekmek hattında Elinde bir çift yün çorap Gördüm onu bir avrupalı gibi geçiyordum oralardanElinde bir çift…
Bir sesti öyle Kıskıvrak bir zaman urgan gibi boynuna dolalıBelleten Heheyleyen HöreleyenÜstadım kırk ağzınız Fil yüreği gibi bir yüreğiniz olmalıBelleten…
Çocuklarımızla Atlara biniyordukDönüp bakarken geçmişe – kumandalı Atlara biniyorduk Benim çok çocuğum oldu Kadınım sen onların yüzlerini Çalılardan kollaBütün çıplaksın…
Korkup kaçarken çıktı benden Bir çeşit hayvan nereye dönsem oKış olmadı duymadım hiç bir kar Tendeki papatyaların tutunduğunuKomşuda bir çocuk…
Aşk gelmiyordu ve kızgın kokuları çoşkunluk bağırması gençliğin Söyleyelim bir kere daha halk suçsuz Öfkenin sessizliğe yürümesi kendiliğinden Mansurun halkı…
Yolcuya bekliyerek koşan kadın en uzakta kalan adaya kumsaldan başlayan yorgun ağaca ve şehre alışan yolaotahının beklediği mantar sarı kırdan…
Şu gördüğünüz masaya bir aşk şiiri yazmak için oturmuştum sevgili insanlar muhterem konuklarım Pazenle kaplama parmaklar Elele tutup denizlerin üstüne…
Nerdeyse gece olacak hesap başlayacak Dertler sancak açacak uykuları basacakYine ağır kaldın ve dersen ki adelet olsun Çıplan bütün katiller…
İşte Bu çok yakıştı Yanakları boyar elmalı şeker ve şoklarıyla Bu son acı Bülbülden kanaryadan geçtin Bile bile girdin -…
Kalıcı keser hammaddesi insan sahrası Keser düzeltir ve yoluna verir Upuzun yakıcı dili eski enli kelimelerin İncelip ağırlaşarak çelik İnce…
Kuşlar uçarlar uçarlar İnsanlar vardı sanırToprak dünyası döner oysa döner de Gagalarının önüne getirir yuvalarını onlarınKuyular sularını yükseltir Çöllerden sızıp…
Toprağın yutkunmasıdır Benden yere Özümün yeryüzüne Kaçmasıdır sevmemDoğa sevmeni bekler İster ki göveresin Yari görünce çökesin Kavi eğilsin boynunEğilirken diklenmeyi…
Kanama dolabını taşır gibi gidiyorsun Atların uyuşukluğu kimlerin vuruştuğu yerde zaman bir nalbant gibi boğuk elleriyle ovuyor çünkü uğultu çıkaran…