Nazım Hikmet Ran şiirleri

İnsanın, dünyanın, yurdun haberini, ağacın, kuşun, kurdun haberini, seher vakitlerinde yahut gecenin ortasında taşıdım insanlara yüreğimin çantasında, şairlik ettim bir…

sevdiğin, ve sevebildiğin müdde………………..

İçimde acısı var yemişi koparılmış bir dalın, gitmez gözümden hayali Haliçe inen yolun, iki gözlü bir bıçaktır yüreğime saplanmış evlât…

Derin dağlar kat kat sıralanmıştı çamlık iniyordu denize kadar kıyıda iri yarı bir ihtiyar çakıllara sırtüstü uzanmıştıve bu olgun güneşli…

Hapisten çıktığım günleri hatırlıyorum, hapisten çıkarıldığım günleri değil, çıktığım, içerde kendimin dışarda dostların ve zamanların zorlamasıyla çıktığım günleri hapisten., Sevinç.…

Uçuyorum karlı Ukrayna ovalarını. Yıllardır bu ilk hava yolculuğum sensiz. Elini aradım yerden kesilirken, alışkanlık, yere inerken de arayacağım.Dün gece…

Sevebilirim, hem de nasıl, dile benden ne dilersen, canımı, gözlerimiKızabilirim, ağzım köpürmez, ama devenin öfkesi haltetmiş benimkinin yanında, devenin öf………………..

Geceleyin geç vakit havalandık Kahire’den Uzakta, ta uzakta, kanadın ucunda ayrılığın kırmızı ışığı yanıyordu. Yıldızları sımsıkı tuttum avucumda, uyudum.İndik Hartum…

İstanbul’a gitmişiniz. Mektubunda:’Unuttum herşeyi,’diyor. Konserinizdeymiş. ………………..

Hapishanelerde ışıydı hürriyetim o Ekme………………..

Çarşı pazar dolaştım karıcığım, not ettim fiyatları. Tanganika dehşetli ucuzluk. Mesela, güneş, hem de en olgunu, en kırmızısı, yağmur mesela,…

Kapayın pencereleri sımsıkı, çocukları sokaklara bırakmayın, yağmurlar ölüm taşıyor tohumlara, p………………..

Dar-es Selam’a belki kuşlar gelir İstanbul’dan, Moskova’dan kuşlar nerelerden nerelere gitmez ki! Ama bu toprağın dalına konan Moskovalı ilk uçak…

1 Kara Yara Birinci sayfada yatıyor iki sütun üstüne iki çıplak yavrucuk, birinci sayfada iki sütun üstüne bir avuç kemik…

Hepimiz kırk yıl önce doğduk, kırk yıl önce sabahleyin kırk yıl önce gün ışırken Bedreddin’in İznik Gölü’nde çamlı bellerinden birinde…

Ruhum gözlerini yumuşacık yum kucağımdaymışsın gibi bırak kendini ninni, uykunda unutma beni ninni… Gö………………..

Bazan ben de gönül ahlarımı çekerim birer birer kan kırmızı yakut bir tesbih gibi, ve bu kızıl pırıltılı tesbihin ipi…

Ben bir bahçıvanım sen benim Yedi yıl………………..

Gelmiş dünyanın dört bir ucundan Ayrı d………………..

BaşlangıçKim bilir kaç milyon ton ağırlığında ummanda çalkalanmakta su. En yalnız dalganın üzerinde boş bir konserve kutusu… + 1Bir aydır…