Bunları da Okuyun
Sunay Akın şiirleri
Beyoğlu’nda gezinen tramvay Kürtür deniz görünmez çünkü penceresinden insanların öldürüldüğü dağlarda inanıyorum yine de dikkat ceylan cıkabilir uyarısına bir orman…
Galata köprüsü kaldırılınca boynu hep bükük kalacaktır altından geçmek için bacasını kıran çatananın
Sıralanmış saksılar vardı limana bakan penceremizin önünde ve çiçekler arasında ekmek kırıntıları serpen martı yüzlü bir anneTerasta toplanan kadınlar limandaki…
Nasıl unutursun ilk gunleriydi İstanbul’a taşındığınızın usulca dokunmuştun hanımeli kokan bir duvara yaslı beyaz bisiklete -Binmek ister misin diye bir…
Top oynayan arkadaşlarını minareden gördüğü için acelecidir ezan okuyan çocuğun sesi
İstanbul’da bir şehir hatları vapuruna verildi adım iki kıyı arasında usanmadan dolaşır her iskelede seni ararım
Yağmur sinmiş toprağa usulca geceden su içiyor göçmen kuş ölü bir askerin ters dönmüş miğferinden Çok yaşamayı diliyor siperlerin içinde…
Batmak üzere olan bir gemide panik içindeyken herkes ne de çok sevinir ipleri çözülen filika
Çarşafların arkasına ıslak sütyenini asar gibi nicedir seviyorum seni
Kum taneciği kaçtı diye gözüne emir veren generalin iki dakika daha çok yaşadı insanları o şanslı kentin
Tahtların altındaki sümükleri silmezler çünkü ata yadigarıdırlar ve müzelerde görmemesi için halkın bir camekanın içinde sergilenirlerKapıları da hep devdir dünyadaki…
Çocuk hastanesinin karşısındaki oyuncakçı gün geçtikçe artan kazancı için şükreder Tanrı’yaYem satan ihtiyarın yıllar önce kanatlarına taş attığını bilmeden her…
Gözyaşları içinde birkaç dakika aradı kürtaj masasından kalkarken takılıp kopan düğmesini
Andre chenier’nin başı Paris’te göbeği İstanbul’da kesildi
Her vapur dumaninin ardina yüregi sicak bir insan sanip takilirken tüyleri islanan bir marti oldugumu hem azarlayan hem de sirtima…
İskelenin altına sığınan deniz bırak artık saklanmayı savaş gemileri çoktan geçip gitti…
bir an önce görülsün diye akdeniz toroslarda agaçlar hep çocuk kalır
Antene konan kuşun şiirler yazılı beyaz tüylerinde belli ki konaklamış demirparmaklıklı bir pencere önünde
Eksik olan bir yanı vardı aşkımızın bir filminde üç beş figüran dövüp ata binmemesi gibi cüneyt arkın’ınHaberin olsun vermedim eskiciye…
Ortancasıyım üç kardeşin hiç tatmadığı için acırken ağabeyime kıskanç gözlerle bakarım iki insan sıcaklığı üstünden dünyaya gelen kardeşimeKutsal kitaplarda aramam…