Bunları da Okuyun

    Anam Bana Yana Yana Ağlasın Şiiri – Kul Himmet Üstadım

    29 Aralık 2021

    Kaçışa Gazel Şiiri – Federico Garcia Lorca

    29 Aralık 2021

    Oğluma Ağıt Şiiri – Ümit Yaşar Oğuzcan

    28 Aralık 2021

    Günlerden Eylül, Aylardan Ergin Günçe Şiiri – Ergin Günçe

    29 Aralık 2021

    İntihar Şiiri – Sefa Kaplan

    29 Aralık 2021

    Son İstek Şiiri – Aziz Nesin

    28 Aralık 2021

    Bizim Ocakta Şiiri – Aşık Sefai

    29 Aralık 2021

    Fırtına Şiiri – Abdullah Tukay

    29 Aralık 2021

    Bu Nice Sûretü Ne Şeklü Ne Şemâyildür Şiiri – Ahmedi

    29 Aralık 2021

    Kıyıdaki Ev Şiiri – Cevat Çapan

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Halil Cibran»Düşünceler Şiiri – Halil Cibran

    Düşünceler Şiiri – Halil Cibran

    Halil Cibran- Halil Cibran
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Durmaksızın yürüyorum bu kıyılarda,
    kumla köpüğün arasında.
    Yükselen deniz ayak izlerimi silecek,
    rüzgar köpüğü önüne katacak,
    ama denizle kıyı daima kalacak.

    Bugünün acısı, dünün hazzının anısıdır.

    Anımsamak bir tür buluşmadır.
    Unutmak ise bir tür özgürlük.

    Yüreğimdeki mühür
    kalbim kırılmadan çözülebilir mi?

    Sevgililer birbirlerinden çok
    aralarındakini kucaklarlar.

    Arkadaşlık her zaman için
    tatlı bir sorumluluktur,
    asla bir fırsat değil.

    Ancak büyük bir acı veya büyük bir sevinç
    senin gerçeğini açığa çıkarabilir.
    İşte böyle bir anda
    ya güneş altında çıplak danset,
    ya da çarmıhını taşı.

    İnsanlık, sonsuzluğun dışından
    sonsuzluğa akan bir ışık nehridir.

    Şafağa ancak
    gecenin yolunu izleyerek ulaşılabilir.

    Gariptir ki,
    kimi zevklerin tutkusudur,
    acılarımızın bir kısmını oluşturan.

    Kişinin hayal gücüyle, düşlerinin gerçeklesmesi arasındaki mesafe,
    yalnızca onun yoğun isteğiyle aşılabilir.

    Cennet orada,
    şu kapının ardında,
    hemen yandaki odada;
    ama ben anahtarı kaybettim.
    Belki de sadece koyduğum yeri unuttum.

    Kuş tüyünde uyuyanların düşlerinin,
    toprak üzerinde uyuyanlarınkinden
    daha güzel olmadığı gerçeğinde,
    yaşamın adaletine olan inancımı
    yitirmem mümkün mü?

    Bana kulak ver ki,
    sana ses verebileyim.

    Karşındakinin gerçeği
    sana açıkladıklarında değil,
    açıklayamadıklarındadır.
    Bu yüzden onu anlamak istiyorsan,
    söylediklerine değil,
    söylemediklerine kulak ver.

    Söylediklerimin yarısı beş para etmez;
    ama ola ki diğer yarısı sana ulaşabilir
    diye konuşuyorum.

    Yalnızlığım, insanlar geveze hatalarımı övüp,
    sessiz erdemlerimi eleştirmeye
    başladığında doğdu.

    Bir gerçek her zaman bilinmek,
    ama ara sıra söylenmek içindir.

    İçimizdeki gerçek olan sessiz,
    edinilmiş olan ise gevezedir.

    İçimdeki yaşamın sesi,
    senin içindeki yaşamın
    kulağına ulaşamaz.
    Yine de kendimizi yalnız
    hissetmemek için konuşalım.

    Sözcüklerin dalgası
    hep üstümüzde olsa da,
    derinliklerimiz daima dinginliğini korur.

    Yaşam kalbini okuyacak
    bir şarkıcı bulamazsa,
    aklını konusacak
    bir filozof yaratır.

    Zihnimiz bir süngerdir,
    yüreğimizse bir nehir.
    Çoğumuzun akmak yerine,
    sünger gibi emmeyi seçmesi ne garip!

    Eger kış,
    ‘Baharı yüreğimde saklıyorum’
    deseydi, ona kim inanırdı?

    Her tohum bir özlemdir.

    Öğretilerin çoğu pencere camı gibidir.
    Arkasındaki gerçeği görürsün,
    ama cam seni gerçekten ayırır.

    Haydi seninle saklambaç oynayalım.
    Yüreğime saklanırsan eğer,
    seni bulmak zor olmaz.
    Ancak kendi kabuğunun
    ardına gizlenirsen,
    seni bulmaya çalışmak
    bir işe yaramaz.

    Neşeli yüreklerle birlikte
    neşeli şarkılar söyleyen
    kederli bir kalp ne kadar yücedir.

    Yürüyenlerle birlikte yürümeyi yeğlerim,
    durup yürüyenlerin geçişini seyretmek değil.

    Hayır, boşuna yaşamadık biz!
    Kemiklerimizden kuleler yapmadılar mı?

    Özel ve ayrımcı olmayalım.
    Unutmayalım ki, şairin aklı da,
    akrebin kuyruğu da gururla
    aynı yeryüzünden yükselir.

    Evim der ki, ‘Beni bırakma,
    çünkü burada senin geçmişin yaşıyor.’
    Yolum der ki, ‘ Gel ve beni izle,
    çünkü ben senin geleceğinim.’
    Ve ben hem eve, hem de yola derim ki,
    ‘Benim ne geçmişim,
    ne de geleceğim var.
    Eğer kalırsam,
    kalışımda bir ayrılış vardır;
    gidersem,
    ayrılışımda bir kalış.

    Yalnızca sevgi ve ölüm
    her şeyi değiştirebilir.’

    Daha dün, yaşam küresi içinde
    uyumsuzca titreşen bir kırıntı
    olduğumu düşünürdüm.
    Şimdi biliyorum ki,
    ben kürenin ta kendisiyim,
    ve uyumlu kırıntılar halinde
    tüm yaşam içimde devinmekte.

    Adlandıramadığın nimetleri özlediğinde,
    ve nedenini bilmeden kederlendiğinde,
    işte o zaman büyüyen her şeyle
    beraber büyüyecek ve
    üst benliğine uzanacaksın.

    Ağaçlar yeryüzünün
    gökkubbeye yazdığı şiirlerdir.
    Ama biz onları devirir ve
    boşluğumuzu kaydedebilmek için
    kağıda dönüştürürüz.

    Güzelliğin şarkısını söylersen eğer,
    çölün ortasında tek başına olsan bile
    bir dinleyicin olacaktır.

    Esin daima şarkı söyler;
    asla açıklamaya çalışmaz.

    En büyük sarkıcı,
    sessizliğimizin şarkısını söyleyendir.

    Eğer ağzın yemekle doluysa
    nasıl şarkı söyleyebilirsin?
    Ve eğer elin altınla yüklüyse,
    şükretmek için nasıl kaldırabilirsin?

    Sözler zamansızdır.
    Onları zamansızlıklarını bilerek
    söylemeli ya da yazmalısın.

    Şiir bir düşüncenin ifadesi değildir.
    O, kanayan bir yaradan
    veya gülümseyen bir ağızdan
    yükselen bir şarkıdır..

    Kum ve Köpük – 1926

    Düşünceler Şiiri - Halil Cibran Düşünceler Şiiri - Halil Cibran şiiri Halil Cibran şiirleri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Nar Taneleri Şiiri – Halil Cibran

    Tanrım Konuş Benimle Şiiri – Halil Cibran

    Dua’ya Dair.. Şiiri – Halil Cibran

    Neşe Ve Hüzün Şiiri – Halil Cibran

    Aşkın Hayatı Şiiri – Halil Cibran

    Allah Aşkına Kalbim Şiiri – Halil Cibran

    Bunları da Okuyun

    Mariacka Sokağı Şiiri – Akgün Akova

    29 Aralık 2021

    Ottoname Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021

    Nimet Şiiri – Can Yücel

    28 Aralık 2021

    Hazar’a Ay Döküldü Şiiri – Ahmet Özer

    29 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Karacaoğlan

    Şu Yalan Dünyaya Geldim Geleli 5 Şiiri – Karacaoğlan

    Karacaoğlan

    Şu yalan dünyaya geldim geleli Deli gönlümün düzeni bozuldu Felek tabancasın belden çekince Avlağım sulağım…

    Siz Saatleri Şiiri – Cemal Süreya

    29 Aralık 2021

    Müfredât 192 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021

    Beni Sorarsan Şiiri – Gülten Akın

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Tek Hece Aşk Şiiri – Cemal Safi

    19 Ağustos 2025

    Yak Sevdanın Çırasını Şiiri – Ahmet Telli

    28 Aralık 2021

    Diplomasi Şiiri – Hasan Hüseyin Korkmazgil

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Agah şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Karacaoğlan şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Ruhsati şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.