Bunları da Okuyun
Cumhuriyet Dönemi
Asmalımescittendir kafakâğıdım; Nil Lokantasında yazıldım okula, on masalı birinci sınıfım. Orospulardı ilk karnemi ıslatanlar.Babamı burada tanıdım, orospu değil diye anamı…
Deniz değil, kâğıtlar beni tutan, onun içindir sana yazamadığım.
Hiç olmayacak bir gecede bir sokağı, sırılsıklam, yakalamak bir ucundan, geçip gitmeksizin.Kar ortasında donmuş bir güneş. Büyük Sahra’da yürüyen buz…
Kalkıyorum. Yolcu yolunda gerek.Bana şöyle eski yüzlü, epey hırpalanmış, yamalı da olsa, bir sevgi bulsanız.Bütün istediğim Bu soğukları çıkartmak.
Büyük gönül serüvenlerinizin ardından gelen bu yıkımlar için size yardım koşturduk.İlk iş, geçmişin kırık camlı sabahlarını unutunartık düşlerinizde kalmış evlere…
Belki çoğumuzun yaşamında arkamızdan çok acele toplanmış ve izlerimizin çabuk yok edildiği odaların burukluğu vardır.
(Ölüm İlişkileri’nde yaşayanlara…) Bir gün, tıpkı karşılaştığımız gece benim olduğun yaşta, bana dönmek isteyeceksin; yüzünde solmuş kaç sabahın birikintileriyle, yorgun…
Rasgele bir akşam vakti geçmiş bir dua kitabının ıslak sayfalarını bulanlar oldu- ağlaması çoktan dinmiş bir kayanın dibinde…
Sen var ya, nedense beni hep senden sormalarından korkarsın.
İstersen yarına ertele beni sevmeyi çünkü beni istimlâk ettiler. Yarın başlayacaklar yıkmaya Enkazımı daha ucuza alırsın!
Mumlarımızn alevlerini bile koruyamadık en büyük yangınların yolunu gözlerken.
Nice yazsonlarında eylül yapraklarına gergeflediğiniz öyküleriniz tozlu bahçelerde unutuldu mu hiç? Sonbahar sürgünüdür gidişleriniz.Benekli kedilerin döktüğü sütlere en sessiz adımlarla…
İlk günbatımının hemen ardından söylediklerimiz, bir yüzyıl sonra da geçerli olabilirdi ve biz, güneşe boğulmuş bir ilkyaz sabahının ilk saatlerinde,…
Gün ışığından güzel kadın renklerin koynunda çiçeklenmiş duruyorsun terasta, kızıl saçlarını sallıyor çapkın bakışların Hırsız gözleri yakalayan karanlık sana sessizce…
bu gece ne bir yıldız, ne ay var yaşlı gecede hüzne yer yok yüreğimizde hüzne yer yok nasıl olsa kıramazlar…
Beni bir dağ başında böyle yapayalnız kodular, Rüzgarlara, kuşlara, bulutlara yakın, Senin etinden, tırnağından ayrı, Senin kokundan uzak. Benim güzelim,…
Çok olun, çocuklar, çok olun, Yüzlerce olun, binlerce olun, onbinlerce. Daha çok olun, daha çok olun, Yapraklar kadar, balıklar kadar…
Yaşlılara saksılar dizdim, bahçeler yaydım. Yorgunlara diri beden verdim, taze yürek. Döşekler serdim hastalara, rahat, yumuşacık. Nerde yalan dolan gördüysem…
Bütün rüzgarlara açıl Sana dokunan aşklar savrulsun Çölün kum tepelerine Yüreğinle uç Ve uçur dostlarını Göğün derinliğine Ara verme durmasın…
Bir gün yalnız seni hatırlayacağımı sanma Seni düşünüyor ve anıyorsam Sanmaki sevgim den Yalnızca sana olan nefretim den vede kinimdem…