Bunları da Okuyun
Nihat Behram
Nihat Behram Şiirlerinin Yer Aldığı Kategoridir.
zor bir nakış gibi işliyorum liseyi ve aşkı hüzünden bir kanaviçeye Üveyikler ibibikler arıyorum kandillerle gece çullukları bana bir salgını…
Kırk sevginin baygınıyım – belki de yüzkırk – yine de yalnızlık yalazlanır kırık kalbimdeOtların tutuklusu haylazı ağzım şimdi tutlusu kara…
Bil ki üzgün bırakıp ayrılırken caddeler kaldırım taşlarıyla örtülmüş uçurumlardır. Bilinçsizce mırıldanışta ansızın hatırlanan bir şarkı gibidir dönüşündeki haz Uzun…
Ne sağnaklar görmüşüz, yarılan gökyüzünden alnımız yıldırımlarla ağmış, ne rüzgarlar çınlamış bağrımızda, coşkusundan kırılmış kaburgamız, dişlenip kayaları ne ateşler yakmışız,…
Gökyüzüne ağız verip gecesini gün eylemiş Ya neylesin gün görmeyen ya neylesin Daraldıkça yüreğini zor eylemiş Zaman olmuş hırçınlığı huy…
Sevgili kardeşim:Belli ki gömleğinin yakasında kuruyan ter bu bahar tarlaların tozunu taşımayacak kasketinin gölgesini küçük üzümleri andıran gözlerini bir selvi…
Kalbini taşırken harcadığın kuvvet ufacık elleri olan bir devin çırpınışlarıymış, o dev ki: mızraktan yağmurlar altında dolaşarak bileklerini incecik yasemin…
Ah susuşu o saf yüreğin ah, acısı acemi çocukluğun düş kırıklığı, coşkudaki bozgunAh yenilginin yorgun kısrağı kendi içini kavuran kızgın…
Uyandirin Anami Soyleyin gidiyorum Yolumu gozlemesin Donemem belki geriArkadaslarim duysun Kardesim bunu bilsin Soyleyin gidiyorum Donemem belki geriBabama haber salin…
Dalın dudağı diye öptüğüm gül yaraladı ağzımı – varsın yaralasın – deli bağrım duldasında bin gül goncası saklıUmut üzre -…
Gece kuşları ışığı tel tel koparıyor penceredenAy yapraklarından köklerine inmiş papatyalarınÇöllerin kuru hışırtısını titreyen bir yılan sanki kıvrılıp kayıyor gözlerindeki…
Sana ufku anlatmak istiyorumYüreğini Avuçlarında bir güvercinin Yüreğiyle yatıştıran çocuğun Bileklerinde çözüp Doldurduğu şeyi Sana anlatmalıyım…Binlerce insan dökülmüş duraklara Asfalttan,…
Umut ki yüreğimdir Halk olmuş yüreğimdir Adını Onur koyduğum kavga Büyü de umudu doğurKimi gün düşüm olur Sese döner beni…
Aşksa: Sağır da olsa dile döner seslenir… Düşse: Eni sonu suya düşer ıslanır…Aşktan öte başka hangi tohum yeşerir Hangi dal…
Haykır acını ey halk, baş eğme haykır Bir yol kavşağındasın ve ancak Yaraların, haykırışlarla onarılır Bir yol kavşağındasın ve senin…