Bunları da Okuyun
Browsing: Seyyit Nezir
Çığrımdan çıkıyorum ansızın işte Günün yaşanacak son ayrıntısından Kafamda saatlerce ağrıyacak hünerde Bir mısranın gece vardiyasından Çığrımdan çıkıyorum ansızın işteCan…
Ağaran her saç teli, yüzünde kır sakalı beterli günler gördü, yine de çetin. Hane hane devşirir, yorulmaz bir sabırla umutları…
Ellerim ne arıyor saatlerdir koynunda Aşkın sonsuz koynunda? Ağzını kaçıncı soğuruş bu, doyulmuyor Olsun diye her şeyden soyunuyorum, olmuyor.Artık ne…
Gece masmavi ipektir, ekmeği ahret şehir! Ah nedendir gün ışığı, o ekmeğe ters gelir.Ha vardık mayınlara, yürümez ayaklarım On ağızdan…
Sırtı, dağın yuvarlamış bir kayasında kaval çalıyordu çocuk Kavalı silme keder, dinleyenin boğazında zehir yumruk Keşfe gidiyordu savcı at sırtında…
Biz biraz evvel gecikerek geldik arkadaşlara İpliğin evvel eski yufkadır kanattığı ve hep sonraBiz sonra geldik, maden öndedir, acısı pek…
Akranıdır Ağzı taçyaprağı yar. İnce usul boynuna al dudaklarını Açarken gelincikler İlkyazı sesleriyle süslediler.Dilleri ekmeğe dönmezken daha Ağıt öğrendiler. Lokmayı…
Ayrılıyor işte kasabadan elinde bavul, gönlünde dinmez bir yara Hep acıyacak parmakları, gözleri yaşarıcak tozlu fotoğraflara Hele bir tanesi, yüzü…
Göğsü ızgaralı kadın Kalk artık Acılardan bugünkü öğünü kotarmaya Bebeler acıkmadan daha Kalk artık Gönlü yaralı kadın Dağa güneşten önce…