Dün;
hatırımda değil
belki geçen gün
turnalar geçti de bir garip oldum.
Soyunuverdi gönlüm,
yılları bir bir,
söğüt dalı atım kişnedi geldi.
Sonra yine ağır ağır büyüdüm,
mes’ut yalnızlığına erdim ömrümün.
Seni düşündüm;
bekar yastığımın hararetini
sevdalı hürriyetimi düşündüm;
garipliğim ondandır.
Neydi o günler!
Sen yoktun, hasretin vardı;
sıla vardı, gurbet vardı.
Gün doğuyor,
Güneşi selamlıyalım
kimi mahzun gözler üstüne;
kimi uykusuz sabahı bekleyen
hayata koşalım.
Fakat ölmek var kitapta,
dönmek yazmıyor.