Yoksul, çok yoksul topraklar; kavruk otlar, taşlar –
seviyorduk o taşları, onları işliyorduk. Zaman geçiyor.
Göz kamaştırıcı gün batışları. Camlarda kızıl bir
parıltı.
Camların gerisinde saksılar, evlenmemiş kızlar.
Bir sis yayılıyor zeytinliklerden. Akşam olurken
peçeli kadınların yürüyüşü başlıyor servilerin
ardından,
yürüyüşlerinin tutukluğunda geçmişten kalma bir
gurur ve hüzün var;
birden anlıyorsun adımlarından dizlerinin mermer
olduğunu, kırıldığını ve çimentoyla tutturulduğunu.
Yannis Ritsos
-bir mayıs günü bırakıp gittin-
Çeviri: Cevat Çapan