Bunları da Okuyun
Ali Asker Barut şiirleri
Bir masaldan doğurdum Seni oğlum Bu yüzden Gündüzleri güneşe Geceleri ay ışığına Yaslanacak kadar Yakışıklısın Bir masaldan doğurdum Seni oğlum…
Ergin Günçe’yeBu çocuk bu hüzünle büyümez fazla Ellerini ceplerindeki karanlıkta tutuyor, bir şeyler için hazır tutuyor Arkalardan öne, nasıl bakıyor…
Ay gücenik bir bakışmış Çekilmiş tenhalara İçinden üzülmüşAy gümüşmüş Düşmüş suya ÜşümüşAy beyazmış Çayır çimenlerde Şavkıyla sevinmişEpeski bir düşmüş Dolaşmış…
Ben ki ömrübillah at görmemiş bir nalbant Hiç bir yere çıkmayan Bir sokak hüznü içimde, güpegündüz Temmuz bitti, Ağustos ortasına…
Son günlerde bir acaip halim. Kaçtır fotoğrafların önünde buluyorum Kendimi; Sarayburnu… Tam da vapur geçerken çekmişim bunu. Turgayla Suatın üstünde…
Kalbim ağlamaklı Gece yağan kardan İstasyon, tren rayları Hüzünle dolaştığım nehir Kar altında şimdi Bütün şehir Hırsla fırlıyorum sokağa Duvarda…
Gücenik bir ıslıktır çocuk Dere boylarında Arkadaş gezer kavakların Mahcup rüzgârıylaYürür bir sağnağı içinde “Bir yaz ölümüne hazırlanan” Kalbinde elemlerleBahçelerde…
Geçer gri bir sabah daha Geçer gri bir sabahtan Geçer siyah bir gece daha Geçer siyah bir geceden Artık mektupları…
Karaköy’den kalkan vapurlar bilir Yıllardır nasıl yangın Galata Kulesi Kız Kulesi’neHatırlar herkes Hezarfen Ahmet Çelebi’yi Az biraz Çekebilmek için ilgisini…
Dalgın sincap Cevizler gömer bahçeye Unutur sonraŞakacı sincap Tanrı biraz da pazar günleri Sıkılan çocukluğunu oyalasın diye yaratmışHisli sincap Dudaklarında…
Unutulmuş bir deniz öyküsüydün Zamanla kum tanelerine dönüşmüş Karanlık bir aralıkta tükenen Ayışığı altında Yüreğinde alıngan gümüş bir şiir Uzun…
Derin elemler tarihi Pera! Senin Solgun kelimelerinle yeniden kuracak Birgün bir çocuk şiirini Ayın simsiyah lekelerle döküldüğü Gelecek bir sonbahardan…
Bu şehrin yağmurları mısra mısra ezberimde Sisten bir kılıç kuşanmış şovalye yalnızlıkları Aralıksız sonbahar, akşamın solgun dolunayında Gecikmiş bir tren…
Büyük suların ortasında Küçük bir deniz feneri gibi Yan dur Yan dur oğlum Kanaya kanayaArtık çok uzak Memleket… yıldızlar… Tenha…
Üç tekerlekli kırık bisiklet- Getirip bahçeye,bir kenara attığında onu Karşı komşunun oğlu,yaz bitiyordu Uzaktan uzağa direksiyonunu okşar, Üstünde yolculuğa çıkardım,…
Çarpma kurbanın olam kalbim Müstakil bir ülkenin, En karanlık mahzenindesin; Siyah bir baykuşun, Sabahların uzağında Geceye diz çöküp ağladığı.Çarpma! Dur!…
Karışık duygularla doğuyor Her konuda üzgün bir Tanrı’nın Hüznü olan ay Gölgeli yollara dalgın bir rüzgar birikmektedir Kargaların dağıldığı büyük…
küçük İskender’e Kadehinde ay yakamozları Tek söz etmeden vedalaşır geceyle Yarısı kırık bir düğme gibi asi İktidar takmamış dudaklarında hüzün…
Ustam öldü ben yazarım Dalgınlıklar çalışıp ayışığında ıslığımla Yalnız yüzümde solgun sıla Ustam öldü ben yazarımBen de gömülürüm mahzun bir…
Ustam öldü ben yazarım Dalgınlıklar çalışıp ayışığında ıslığımla Yalnız yüzümde solgun sıla Ustam öldü ben yazarımBen de gömülürüm mahzun bir…